YÂR GÜLÜŞÜ DERMANDIR
Ateş düşer gönüldeki yaraya
Yâr gülüşü o yüreğe dermandır Yangın yeri kor düşünce şuraya Bir busesi ilham veren fermandır Yunus gibi ozan varır dağlara Varır gider Kerem olan çağlara Mecnunca selam verir otağlara Yâr yolunda hali aman amandır Mızrabıyla nağme olur tel olur. Bozkırlarda meltem olur yel olur Coşkun akar sözcükleri sel olur Dünya derya denizler asumandır Nakış nakış aşkı işler özünden İlmek ilmek kilim dokur sözünden Hele bir bakınca gönül gözünden İplik ile eğrilen bir kirmandır Yüreğe vurunca azgın dalgalar. Savrulup parçalansa kadırgalar Mahşeri andırsa da kasırgalar Yâr yüreği sığınılan limandır Yıldızlar bir göz kırpar çakmak çakmak Sevi ister gönülde ateş yakmak Nazar eyler gerekir boncuk takmak Gönlü filizlenir gürman gürmandır Yıllarca aşk okunur dilden dile Cemaline değer çekilen çile Bedenden ayrı ölüm gelse bile Ölümün ayırmadığı romandır Abdal olur dağlarda geze geze Dönüp bakmaz eğri söze kem söze Dile gelir çiçek olur dize dize Aşıkların gönlü birer ummandır Sürgün verir varır dalda ışkına Akıl ermez yanar döner şaşkına Köz olunca tüter Allah aşkına Sazın teli ne de yaman yamandır Sakinî gönle akar ya her daim Güzel düşün güzel gör yazar elim Ozan dili bir bağban ile kaim Gönüllerde çalan dertli kemandır. 30/05/2022 - O S M A N C I K Sakin KARAKAŞ ( Sakini) * * * Saygıdeğer Ahmet Kara’nın gönül defterinden Gönül hazanından yara seslenen Efkarın derdimde sevgi beslenen Feryadın çekip de arşa yükselen Bendeki ateşte dumandır duman Söyledim aleme gelir mi daha Çölümde yağmurla olur mu vaha Islanmış gözümde kalmadı saha Fermanı içimde zamandır zaman Ahmet Kara * * * Saygıdeğer Aksakal’ın kaleminden Eski aşklar bir bir mâzide kaldı, .Sevdim sandığımı hep eller aldı, Kanıp da tattığım hep acı baldı, Artık aklım fikrim; sapsız harmandır. Aksakal |