MANŞETLER
İzbe yolların hissiz yolcuları olduk
Yordu bizi bu nefrete giden yolculuk Niyetleri tavırlara göre sorgular olduk Her bir beden şimdi neden korkuluk Kan akar düşlerden oluk oluk kin akar Her zihni kurcalar bu hülyadan kir akar Her adem bu sofradan bir şeyler yer kalkar Kalpler karanlıksa eğer yemekler şer kokar Heyhat bu ne yaman bu ne amansız bela Okunur minarelerden onca zamansız sela Gözlerde belirir ansızın nice garip heyhüla Sözlerde ne mana nede yalansız kelam Şehirlerde anlamını tüketmiş tonla bina Katiller tecavüzcüler zehir eder hayatı bunca cana Serseri kurşun yağdırır birçok ahmak maganda Temizlenemez insanlık deryalarda yıkansada... |
Ve çok da haklısınız şair.
Onlara gelene kadar ne çok konuşulacak konu ve beceriksizlik var. Ve çoğu da ne genetik nedenlerle, ne başka bir şeyden ötürü, tamamen bilinçli hem de...
Böyle oluyor işte bizim gibi toplumlarda algı yönetimi. At çamuru, çekil kenara, sonra seyret birbiriyle didisenleri... Zaten toplum dil, din, ırk olarak ayrışmıs, bir de bu konularla daha da ayrıştırma yapılıyor. Bilerek ve isteyerek hem de...
Kaderinize razı gelin, bu işin fıtratında bu var diyenlerin, öteki dünya var diyenlerin dünyasında hem de...
Ne diyelim, elden bir şey gelmiyor. Ki gelemez zaten bu eğitim seviyesiyle...
Çok anlamlı ve daha da çok cesur bir şiir...
Kutlarım...
Saygılar.