Gönlüm
Ezeller ötesinden Dost’un ikramı ile
Ebedi güzergahta yoldaşım olan gönlüm. “Kalu Bela” ahdinin esrik bayramı ile Ayrılık acısına yollayan yılan gönlüm. Cennetin gülşeninde sayende gül açsa da, Muhabbet bülbülleri dergahında uçsa da, Nefis ile günahlar köşe bucak kaçsa da Beni yarden ayırıp eyledin talan gönlüm. Lahut denen alemde eylesek de durağı, Figanımız dinmedi, görmeyince çerağı. Yolcu yoluna gerek, aldık tası, tarağı Didarın hasretiyle ömrümü alan gönlüm. Alem-i Misal içre sarsa da bir eğlence, Aşk acısı çok derin, sızlatır ince ince “Sevgiliye kavuşmak burda da yok” denince Kervanı yola koyduk, sözleri yalan gönlüm. Dört halli unsur olan mahallerde göründük, Ateş olduk, su olduk, topraklarda süründük, Buhar olup havada zerrelere büründük Benim ile ağlayan, sızlayan nalan gönlüm. Anne rahminde girdik dünyalık bir kafese, Kavuştuk çok nimete, hayat veren nefese, Ruh bedenin yanında, bir de düşman nefise Ayrılık acısını sineme salan gönlüm. En sonunda ulaştık dünya denilen hana, Beşikten mezara dek sürecek imtihana, Ceylan gözlü dilbere, misk-i amber reyhana Güzeller Güzeline nağmeler çalan gönlüm. Cennet ile cehennem aşıklara kar değil; Aşk ile inleyene sevda hali ar değil; Didar olmayan yerde hiçbir nesne yar değil; Dolaşık mahfillerde sararıp, solan gönlüm. Enel-Hak talibiyiz, çekilsek bile dara; Vahdet-i vücut olan tek hakiki didara; Yetmiş bin perde geçip o sevdalı diyara; Varmaya yelken açıp, deryaya dalan gönlüm. Osman Bölükbaşı Dara |
Kaleminize sağlık.
Nice şiirlere.
Esen kalın.
Saygılarımla.