*** GAM SOKAĞINDA BİR YAKUP'UM ***
**********************
İçimde yaralar açtı gidişin Ve dudaklarımdan sana seslenir : Cahit Sıtkı’nın mısraları : ’’Günlerden sonra bir gün Şayet sesimi farkedemezsen Rüzgarların nehirlerin Kuşların sesinden Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme müsterih ol Kabrimde böceklere ezberletirim Güzelliğini Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi Gök kubbede Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.’’ *** İçim şimdi öyle bir mahşer ki Senin yokluğun ve içimin mahşerinde Ben nerelere düşmüş seni arıyorum Bilemiyorum ... Acaba o mahşer geldiğinde Bu acılarla ; o mahşerin şiddetini Duyarmı ki kalbim Ve içimde kıyılan sokaklarım. Sanmıyorum... Bu mahşerden sonra başka mahşer tanımam. Yürek sesimde bir eski plak dönüp duruyor ’’ Ne zaman geleceksin ’’ Mektuplarını okuyorum ; ve yeniden yeniden Döküyorum sıcak gözyaşlarımı ... Evet , evet ! Ne zaman geleceksin ... Artık iyi hissetmiyorum ... Dayanamıyor kalbim yokluğuna. Ağlıyorum... göz yaşlarıma engel olamıyorum Dünyam sessiz ve karanlık ... Gel aydınlat dünyamı nurlarınla Güneş ısıtsın artık Donmuş tüm hücrelerimi. Üşüyorum... bu üşümüşlük senden geliyor. Gel ! baharım ol, gülen gök yüzüm Nil’im, Fırat’ım, Züleyha’m Yusuf ayrılıklarını unutalım Çıkalım karanlık kuyulardan. *** Ayrılık ! Bir kasırga oldu çatımda Dinmedi hasret ıslıkları ile penceremde Siyah gül istedim senin için Onu da gönderdiler ... Yine gelmedin ... Her sabah onunla konuştum senin yerine Göz yaşlarımla suladım Sen diye okşadım öptüm yapraklarını... Güller açıyor soluyor, tekrar açıyor Sen yine yoksun, yoksun ! Elimden düşmeyen kalemim Ve sana şiirlerim ; Bitmeyen susmayan şiirlerim Ağlayan mısralarım , şarkım. Ve her şeyim göz yaşım... *** Papatya toplamışlar bana Onları da aldığımda yine yıllar öncesine O yıllar öncesi aslında o kadar uzak değildi Papatya topladığımız o bahçe ... Ve tüm sevdiklerim sen hep birlikte Ne çok eğlenmiş mutlu olmuştuk. Bilemezdik kapkaranlık ayrılıkların Gözlerimize hasret iğnelerinin Diktikleri yama yama yokluğun. Bilemedik mi acaba o günlerin kıymetini ? Nereden bilebilirdik ki ; Şeytanlar kara tuzaklarını kuruyormuş da Başımıza, haberimiz olmamış. Bilseydik ; o kahkaha dolu leylak mevsimlerini... Nefes nefes doldururduk Hiç bitmemecesine ciğerlerimize. Onlarla avunur beklerdim Sabahlarımda seni ... *** Şimdi o resim karelerindeki sessiz Kahkahalarımızla avunuyorum. Bir an ruhum uçup o zamana gidiyor Unutuyorum mekanımı, adımı ve beni Unutuyorum. Bitse bu korkulu zamanlar Ve sen gelsen ... *** Günay Koçak 15.05.2022 |
Güzeldi eser, her zaman ki tat ve deminde
Kutladım yürekten
Gönlün abat, şiirlerin benzersiz olsun
ŞİİRLE KAL, SEVGİYLE KAL, HOŞÇA KAL