HIDIRELLEZ GÜNÜNDE ULUCANLAR'DA Gemerek'in tarlaları kara karanlık.Ay şavkımış parkasının üstüne.Selam etmiş yarenine dostuna."Denizlerin dalgasıyımBen halkımın kavgasıyımBen ölmedim ki"Ey dost.Gemerekten öte Şarkışla derlerRüzgar susmuş, akmaz olmuş dere
Gemerek’in tarlaları kara karanlık.
Ay şavkımış parkasının üstüne. Selam etmiş yarenine dostuna. "Denizlerin dalgasıyım Ben halkımın kavgasıyım Ben ölmedim ki" Ey dost. Gemerekten öte Şarkışla derler Rüzgar susmuş, akmaz olmuş dereler Her tarafı sarmış bir manga asker. Geceler silinip tan ağaranda Kurşun sesi yıldızlar ulaştı "Şarkışla’ya düşürmesin Allah sevdiği kulunu" Diyerek çarpışan Yusuf Aslan’dı. Hüseyin’in yolu bir uzun yoldu. Deniz’i sorarsan bir selvi daldı. İnsan görünümlü kara yecücler. Kırdınız dalları eğemediniz. Devrimciler ölmez bilemediniz. . Bir bahar sabahı mayıs ayında Hıdırellez günü Ulucanlar’da Rüzgar susmuş, hava nemli, hava serin, hava puslu. Cellatlar, yürekleri korku dolu cellatlar. Ey hakimler, yecücün oğlu savcılar. Nasıl baktınız çocuklarınızın gözüne? Nasıl girdiniz kadınlarınızın koynuna? Ve zevkten sarhoş oldunuz mu? Biliyorum olmadınız, olamadınız. Bir değil bin kere asmak istediniz. Çünkü korkuyorsunuz, korkaksınız. Ve akıttığız kan deryasında boğulacaksıniz. Ömər Yalçın 5 Mayıs 2022 |