MAHŞERE ADIM ADIM.
Tuhaf desem, kapanmaz kapak,
Garip desem, çorak ve kuru toprak, Acayip desem, hem farklı hem değişik, İnsan desem, kafalar çamurlu ve bulanık. Hayatın içinde: hepside var işte, Güçlü zayıfı ezer, Zengin gününü gün eder, Apolet takmış omuzda, burnundan kıl aldırmaz domuzca, Yaşamın içinde: mahlûkat suretli insan işte. Palyaçolar sahnede eğlenti içinde, Seyirciler keyfinden çatlayacak halde, Mazlumlar bitmeyen acılar içinde, Gözyaşları sel olmuş, Feryatları sağır eder halde. Yeryüzü kabuğu kırılacak tetikte, Melek emri bekler üfleyecek halde, Kabirlerdekiler derin bir sessizlik içinde, Diriltecekleri gün, şaşkın bakışlar halde, Baş içinde akıl var, sonunu düşünmez şekilde, Kendi nefsi için sadece yaşar, insanlık ölmüş halde, Miras için birbirine düşer, Dünyaya kazık çakmış herhalde, Vicdanlar körelmiş, Yetimi muhtacı gözetmez Körlük içinde, Hakk’ı zati görmez, Kalbi temizmiş onunla kendini kandırmış halde, İnsanlık gidiyor işte gelecek olan akıbetine kopacak olan kıyametine, Çoğunluklar girmişler işte Musa’nın yardığı denize, Öncüler ki onlar, O’nun izni ile kıyıya ve selamete çıkar, Son pişmanlık fayda vermez, Geridekiler! Dalgalar hepsini yutar, Ve canım Selam Meleğim her kesin canını alır, Hesap günü yakın, Mahşere yürüyün bakalım adım adım, İnsanlık bir garip tuhaf,bir acayip mahlukat,işte içi boş kafalar…. |