ANADOLUDA BAHAR
Uzun kış gecelerinin sonunda
Çay bahçelerinde yaşadım baharı İnsanları gördüm çay sepeti sırtında Kadınları erkekleri gençleri ihtiyarları Öğle yemeklerini paylaştım ağaç altıda. Uzak yükseltilerine tırmandım dağların, Baharı yaşadım fındık bahçelerinde, Meyvelerinden nasiplendim bağların Çapası dirgeni makası ellernde, Yorgun izlerini gözlemledim uzak çağların. Birlikte yaşadım insanlarıyla baharını Harranın, Suyla evlenmesine tanık oldum. Sevinçlerine ortak,umutlarına umut olmanın Hazzında bir başka huzur buldum. Baharını yaşadım Gazi Antep,Kahraman Maraşın, Fıstık bahçelerinde fıstık,bağlarında üzüm yedim, Kıymet bilenlerini tanıdım,ekmeğin aşın, Gün boyu çobanlarının yanık kavalını dinledim, Sürüsüne titizce sahip çıkışını"karabaşın". Bıçak kesmez yoğurduna kaşık vurdum Sivas’ın, Yıdızelinde mehtabını izledim, Yorulduğumda Çamlı belinde dinlendim, Ayranını yudumladım bir gümüş tasın. Porsuk çayında safasını özledim sandalın, Kalkerli havuzlarında yüzmesini Pamukkale’nin, Gemlik’te zeytin,Adana’da Mersin’de mandalin, Boğzının sularında serinledim Çanakkale’nin. Umudu gözlemledim ilmek ilmek halı tezgâhlarında, Akşamları heybetiyle irkildim Erciyes’in, Hayat iksiri havasını doyasıya soludum, Onurunu iliklerimde hissettim, TÜRKİYEM’İN. 13 Aralık 2005 |