P A P A T Y A M
Köşelerine uzandığım baharlarımın özleyişlerinde
gül kokulu sabahlarına uyandığım serzenişlerim başımı döndüren güzelliğine kurban olduğum beyazına tutsak kırlarıma sığınırken özlemlerim nemli gözyaşlarıma ekilen ikiz bakışlarınla... tane tane açardı sarı beyaz yaprakların kokusun sindirirken bağrıma misler gibi başımın bir dönüşü vardı kir sorma yandan üstüne inerdi usulca ılık nefesiyle ömür boyu uyumak isterdim kollarında... özlediğim bakışların dökülür göz uçlarımdan yükselirdi mutluluğum güneşin mor ışıklarıyla tabiattaki güzel cismin uyanırken yalnızlığıma yık gizem duvarlarını pare pare mevsimlerimin pür neşe içinde doludur kır çiçeklerim... bakışlar arasında kelebekler dolaşırken serüveni olurdu harcanan zamanlarımın gün boyu kırlarında dolaşırdım ben yine nemli topraklarında susadığım olurdu bazen süt kokulu ağızlarında yine kuzularımın menekşeler kıskanırdı mutluluğumu çöz artık ayak uçlarımdan beni yutkunayım papatyam... sardunyalar misali bakışlarım kaybolur sevenlerin dolaşır kırların arasında sessizce yine kış bahara alışmış gibi özlem dolu dizgin ellerin usulca suların koynuna uzanırdı mehtap tıpkı bir mavi denize hasret yolu gibi yosun kokuların... bazen yorgun bir rüzgar olurdun mazide unuttuğum serin rüzgarlarınla eserken nasıl da boyun bükerken sarı saçlarına inerdi yağmur damlacıklarım hasret giderip serinlerken yüreğinde papatyam öyle süzülürdü bulutlar semaların yükseklerinden baharı karşılardı güneşim sımsıcak gülüşleriyle sen mutlusun bilirim papatyam... Behçet Bük Eskişehir 17.4..2022 |