bir sabah çok erken uyandıracağım seni anna umutlarımızın renklerini çıkaracağız pencereye güneşten önce menekşe koklayacağım saçlarından sunulacak yüreğimize bahara yakalanan cemre sancısı. üç damla şebnem ayazı salınacak gözlerimizden
ne bir martı var gökyüzünde ne de senden bir görüntü anna derken bir ses geliyor derinlerden anlaşılan sabah güneşini gene ayrı şafaklarda karşılayacağız yanarken içimiz aynı yangınlardan yeni yağmurların buğusunda serinleyecek duygularımız
zihnimin karşı sahillerine gelgitler vuruyor anna sönmek üzere olan ateşin etrafında uzanan siluetlerde pusuya yatmış senden mavi renkli hayaller
ilkbahar zamanları yaşıyorum pencerelerden gelen akşam güneşinin kızıl hüzmeleri düşümü aydınlatıyor kızıl saçlarının arasından dökülerek önüme sen düşüyorsun anna
özlem denen duygu yokuşunda yorgunum hoyrat bir keder sarıyor bedenimi bir gazete kupürü sanki alnımdaki yafta hicranımın manifestosu yankı yapıyor şimdi alabildiğince yalnızım ve alabildiğince sensiz anna
zülfünün ince tellerine kına yakılmış parlak kırmızı renkte uzunca elbisen kahverengi sarmallar ve noktalarla boyanmış desenleri rüzgarda dalgalanırken içimde bir fırtına çisil çisil bir yağmur her bir tanesini sana ithaf ediyorum
gözümde karanlığın kör sancısı sinemin gizinde senden bir sır mahzunum boğazımda bir kaynama ve bir yalvarış sana sesleniyorum gitme ne olur anna
aklıma geldiğinde yüreğim kör bir bıçakla kesiliyor çok güçlü bir rüzgara karşı yürüyorum bu yüzden belleğimde hep o halinlesin bembeyaz dudaklarınla anna gözyaşlarıyla dolmuş ve büyümüş gözlerin
şehrin caddelerinde uzun turlara çıkmıştık seninle ıslık çalarak geçmişti rüzgar yanımızdan tatlı bir rüya gibi gelip geçmişti saatler sabahın kör vaktinde ve biz ne kadar uzaktık tren yoluna usulca yaklaşmıştım yanına ve kapatmıştım gözlerini anna ve sonrası bir şose sessizliği
sarı gözlü kaldırım lambalarının aydınlattığı ıssız yollarda kısa adımlarla yürümüştük yolu uzatmıştık ara sokaklara sapıp karanlıkla baş başa karanlığın içindeydik anna kaç saat geçeceğini hesaplamadan tutmuştuk ellerimizden
inciler dizmiştim ve takmıştım kızıl saçlı boynuna ve sonra dağılmıştı gök mavisi gözlerinde parıltılar bahar gelmiş gibi çiçekler açmıştın anna bir papatya yaprağı gibi titremiştin kollarımda
ve sonra gözlerin buğulanmıştı sisler dört bir yanı sarmıştı çilli yüzünde gezinmişti gölgeler ve sonra seslenmiştim sana anna hoş geldin
yollar çamur ve ilkbahar ve yağmur sırtına atılan bir şal gibi güneş ve bir türlü yüzleşemedik anna içim kapalı içim izahsız uğultusunda asi rüzgar ve sensizlik
yoluna kül kokan mart ayazlarını serptim ateşle fişlenmiş gözlerimin ufuksuz bakışını şehrin sokaklarına sinmiş parfüm kokunu serptim sırılsıklamım anna lodosun getirdiği yağmurlarla şuurumun tüm şehri seninle dolu zihnimin bütün beldeleri seninle meşgul
bitmemiş bir ömrün yalanı düşmüştü kaderine gözlerini bulut kaplamıştı darmadağın saçlarıyla durandın anna muhteşem güzellikte kadınımdın varoşlarımın kırık kanatlı serçesi fakir olmak senin suçun değildi dağınık saçlarındı suçlu
lodos dersem sus, poyraz dersem konuşma bulutların renklerini gözlüyorum yağmur… ve seni bekliyorum anna içimde ki sahil boylarınca
hala duruyor yerli yerinde sokaklar daha izlerimiz bir sır gibi gizli açarken ilk sabah güneşi büyülü bir dünyadan gelir gibi nisan yağmurları gibi gel anna
sürülsün kumda eteklerin silmek için izlerini gecenin beyaz teninle bir su perisi gibi bir masaldan çıkmış gibi gel hep bekleyeceğim seni anna
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
anna şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
anna şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiir uzun olmasına nazaran okuru içine çeken etkili ve su gibi akıp giden dizelerdi yazan Mahir kaleminizi yürekten kutlarım,bu güzel eser GÜNÜMÜN ŞİİRİ dir tebrik ederim. Huzurla kalın selam ve saygılarımla.
hala duruyor yerli yerinde sokaklar daha izlerimiz bir sır gibi gizli açarken ilk sabah güneşi büyülü bir dünyadan gelir gibi nisan yağmurları gibi gel anna
sürülsün kumda eteklerin silmek için izlerini gecenin beyaz teninle bir su perisi gibi bir masaldan çıkmış gibi gel hep bekleyeceğim seni anna
Baştan sona defalarca okunacak kadar harika yazılmış muhteşem güzellikteki yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Müziği de muhteşem uyum sağlamış, ilhamınız dâim olsun her zaman. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Anna Karanina gibi bu şiir bir şiir değil muhteşem bir roman olmuş üstadım... bu tarz kaleminizi bir ayrı yakışıyor. inanın bir kaç kez okudum bu kadar uzun olmasına rağmen, dedim bu şiire ne yazarsam yazıyım şiirin gölgesinde kaybolup gidecek...burada kesmek istedim bari ağzımın tadı bozulmasın...duygu duvarlarını zorlayan şiir diyecektim vaz geçtim, o duvarları çoktan yıkmış geçmiş müstesna dizeleriniz... tüm kalbimden tebriklerimi, selam ve saygılarımı iletiyorum Türkçenin başkenti Karaman ilinden...
hala duruyor yerli yerinde sokaklar daha izlerimiz bir sır gibi gizli açarken ilk sabah güneşi büyülü bir dünyadan gelir gibi Nisan yağmurları gibi gel.
Ne kadar güzel bir şiir. Duyguları insanı mest ediyor, geçmişin içinde,zaman tünelinde seyahat ettirdi beni sanki.Harika bir şiir'di. Bu duygu çıtası şiirleri sizin etkin kaleminizden okumak,inanın insanı duygu doyumuna ulaştırıyor değerli şairim sn.redfer. İyi ki varsınız.Günümün şiiri yaptım bu harika şiirinizi. Esenlikler dilerim,saygımla...
TUĞAL KÖSEMEN tarafından 4/12/2022 7:41:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ahh, şiir de müzik öyle bir bütünleşmiş ki...Notaların arasında gezinerek okudum, genellikle sesi kapatırım..Ama bu müzik, nerede duyarsam duyayım alır götürür beni.....
yollar çamur ve ilkbahar ve yağmur sırtına atılan bir şal gibi güneş ve bir türlü yüzleşemedik anna içim kapalı içim izahsız uğultusunda asi rüzgar ve sensizlik
Yirmi sene önce bir başka sitede, aynı sizin gibi yazan çok değerli bir kalemle tanışmıştık şiir altı yorumda. Yaptığım yorumu kitabına eklemek için izin istemişti. Şu an o kişinin yeni şiir kitabını okumaktaydım mola verip bu şiiri gördüm...O arkadaşın da şiirlerini çok farklı bulurdum, sizinkiler de öyle.Bir gün Redfer şiir kitabını da okurum inşallah, aynı şiirler olsa bile. Ama çok geciktirmeyin artık yaşladım 20 sene sonra kitap okuyamam belki....
Huzurla kalın selam ve saygılarımla.