NEVRUZ
NEWROZ
Binlerce yıldan beri, Mürekkepte demlenmiş kelimeleri sarfetme demidir şimdi... Ateşte demiri, bakırı ve kurşunu eritme demidir şimdi. Newroz türkülerini söyleme demidir şimdi. Demirci kawanın yaktığı ateşin harında şenlenir gelincikler, papatyalar ve çimenler. Bayram eder kâinat demirci ateşinin etrafında halay dönerek. Birbirine kur yapar sokaklarda nankör dediğimiz kediler. Ve keklikler ötüşür yamaçlarda. Badem ağaçları, kırmızılı beyazlı gelinlikler giyerler dallarına. Toprak, anaçlığını hatırlar, Döl verir, doğurgan bir ana gibi. Demirci örsünün düz yeridir ova, Şenlenir bayrak bayrak tarlalarıyla. Ve Dağlar ki! demirci gürzü!.. Bir yükselir, bir iner beyazlı mavili bulutlar arasında. Kızıl tüylü doru taylar rengini alır demirci ateşinden, Alınlarında beyaz sakar, Nallarının altında şimşekler çakar, Yeleleri rüzgâra bıçkı. Kan yürür damarlara, Soğuktan morarmış dudaklara. Ateşle dağ’lanmış bir kor olur dudaklar, Buse kondurur kederden kırışmış alınlara. Asi’ce bir başkaldırı, Bir uyanıştır newroz! Tohum, toprağa başkaldırır, Yaprak dal’a, "KIYAN ve NÜKÜZ" demirden bir dağa!.. Demircinin yaktığı ateş, Yetmiş deriden yapılmış, Yetmiş körükle harlanarak, Yetmiş yerden tutuşarak, Hamile devenin sığabileceği bir yol açmaya başkaldırıdır newroz. İL HAN soyunu koruyan, Gök yeleli Bozkurt, BÖRTEÇİNE öncülüğünde, Ergenekon dan beri, Zulme başkaldırıdır newroz. Newroz, bahardır yeryüzüne, Bahardır gönüllere. Gerçi siz... Siz şehirlerde, siz kentlerdesiniz değil mi ? Siz, dağlarda newroz ateşi etrafında, halay çekerek el ele tutuşmadınız değil mi ? Demircinin yaktığı ateşte eriyen demir, Betonla kardığınız ve binalarınıza kullandığınız demir, Ve hatta kalp diye taşıdığınız, Demir di, değil mi ? Oysa, KÜRŞAD tan, onbaşı YAMTAR dan, FATİH ten, ve ATATÜRK ten bu yana, Bozkurt bakışlıların eritmek istediği, demir değil miydi ? Eritin bu newroz da içinizin ateşiyle yüreklerinizi kaplayan demiri, Uzanın dostluğa, el verin kardeşliğe Bayram olsun newroz tüm insanlara. Arif Sami İğde. |