ÇIKMAZ SOKAKNe şiirlere sığdı, Bu hazin hikaye, Ne satırlara miras kaldı, Bunca geçip giden zaman, Ne de sayfalara rüzgar süzüldü, Bazı şarkılar eskir, Öylece durduğu yerde, Giden halâ nakaratında değilse, Rüştünü ispatlamış tezahürlerde, Mimlediğim kekremsi gülüşün, İmha edilmiş yarınlarımda, Feryat figan fâni aşk sancıları, Yarım yamalak türküler söyler, Güneşe yüzünü dönmüş ayçiçekleri, Anbean yaşadım çay karası gözlerinde, Sükûnetin mühürlenmiş yangısını, Vazgeçtiğimde yenildim hatıralara, Tek celsede biten aşklar misali, Bizim sevdamız da, Kısık ateşte onbeş dakika... Acılarla budanmam gerekiyormuş, Dallarına sarkındığım öykümde, Acılarla budandım, Kirli cümlelerde örselendim, Hayat söküklerimi, kim diker, Onarılmaz yaralarıma, kim merhem olur, Cömertçe harcadık sanki ikinci baharı, Bahtiyar olmak bir el uzatımında kaldı, Azıcık uzansam, Anlattığın o masalların yanına, Belki diner, Dinmez dediğim, Boş tezgahlarda dokuduğum dertler, Lombozdan hayata kaçamak bakışlar, Sözcüklerim saklandığı yerde sağır, Tanıdık gelen bi yalnızlık bu, Gün gibi aşikar, Köhne yaraların sıcağında, Tenimde yaprak dökümü, Ter kokan gençliğim darmadağın, Sonbahar bahane olmuş isyanlarıma... Meğer anılarım gitmiş, Katran gecelerin fecrinde, Meğerse yağmurlara aldanmışım, Ziyan edilmiş sersefil vakitlerde, Arafta kalmışım dehlizlerde, Dalgakıranlarım da kifayetsiz, Tozunu aldı yel giden günlerin, Kimseye dillendiremediğim acılarımdasın, Gül kokardı eskiden sayfalar, Suya yazılan şiirler gölgesinde, Şimdi elimde titrer, Müsveddeye yazılmış ayrılıklar, Vuslatı hiçe sayan sürgünde, Herşey acıtıyor artık, Can kırıklarına hapsolmuş, Nihavend makamında saklı elem, Kepenkleri kapalı, Boy aynasındaki gün batımlarımın... Ağaran ruhuma azap verecekse dönüşün, İster şu kalbimi şimdi sök at! İster merhametimi kapı önüne bırak! İstersen gölgelerimi tut benden uzak, Nasılsa virane gönlüm, Artık sana çıkmaz sokak... |