Esir
---Efe Durmuş Kardeşime---
Aşık derler onlara ne iz bilir, ne yol, Akille kıyaslama, o sevdanın esiri. Düz ovada şaşar, ne sağ bilir ne sol, Akıl, mantık nedir, o sedanın esiri. Bazıları Ferhat’tır dağları delerken, Bazı Mecnun olur aklını kaybederken Kimi Kerem’dir küllerinde yanarken Yangın yeri gönüller, o sevdanın esiri. Leyla Leyla diye arar çöllerde yarini, Külünk vurup taşlara beklemiş Şirin’i Aslı’ya yanan yüreğiyle gönül pîrini Yaraya merhem yok, o sevdanın esiri. Adı, sanı silinen oldu dünya hanında Kimi Vamık diye anıldı Azra yanında Bülbül olup gül kırmızı kendi kanında Ölenlerden beterdir, o sevdanın esiri. Pervanedir aşka dönen Şem’ hasretine Tabaka gibi diyar diyar Şenn hasretine Semender olup da ateşe, sen hasretine Kınama sakın Hoca, o sevdanın esiri. Aşkta bulmuş huzuru, olmasa da huzur, Onda kusur aramak, budur asıl kusur, İlacı at kenara Lokman olsaydı doktor, Devası bir tebessüm, o sevdanın esiri. Allah kuluna sev der, emir muhabbet, Adem’i niye yarattı, sebep Muhammed Şiarımız olmalı sevene, sevilene hürmet Dur, düşün Hilaloğlu, o sevdanın esiri. 01.VII.2007 şem’ : mum semender: ateşte yanmadığına, ateşe atıldığında ateşi söndürdüğüne inanılan, kertenkeleye benzediği belirtilen efsanevi hayvan. Tabaka-Şenn: Bilgi ve zekalarıyla birbirine yakıştığı söylenen Arap edebiyatında iki aşık. |
Tebrikler