Üzümün Çöpü Armudun Sapı
Evde hanım yol bekler ekmek bekler tuz bekler
Oğlan yirmi yaşında hâlâ bekâr. Kız bekler Düğün nişan amenna, ayrıca da söz bekler Düşünürsün bir yandan eni boyu çapıydı Yok üzümün çöpüydü yok armudun sapıydı Seneler çabuk geçer yaşlılık çöker cana Dizlerde takat olmaz suyu kaçırır vana Hayat ile hesabın kalır yüce divana Bilmem hangi caminin yıkılmış mihrabıydı Yok üzümün çöpüydü yok armudun sapıydı Yakınma şikâyetler ve serzenişler başlar İrtifa kaybedersin… Artık inişler başlar Kafile yola çıkar geri dönüşler başlar Anlarsın ki bu dünya iki yönlü kapıydı Yok üzümün çöpüydü yok armudun sapıydı Romatizma nükseder felç geçirmek olası Çıktığın sonsuz yolun verilen son molası Ne pantolon ütüsü ne gömleğin kolası Ya insülin iğnesi ya tansiyon hapıydı Yok üzümün çöpüydü yok armudun sapıydı Vakti çoktan geçmiştir dolmuşlara binmenin Hasretini çekersin gülmenin sevinmenin Tıpta çaresi yoktur dizindeki inmenin Depremlerde yıkılmış sanki çürük yapıydı Yok üzümün çöpüydü yok armudun sapıydı |