ADALET!
ADALET!
Güç zalimin elinde, katliam aracıdır; Hani bu bozuk çarkın, yok mudur bir çaresi? Barış, zulmün dilinde, tetikçi aracıdır; Hûnu heder mazlumun, bitmez yara beresi! Hainler kol geziyor, işte her şey meydanda Pilânları çok gizli, gözükmezler meydanda Zayıfın adı yoktur, yer verilmez meydanda; Adamdan da sayılmaz, yoksa eğer parası! Yok mudur hakk-ı hayat, tüm masum insanlara Vazife değil midir, duyurmak duyanlara Bir sual sorulmalı, tarife uyanlara; Dünyalılar kimlerdir, kahpe dünya neresi! Öyle zulümler gördük, dü cihanda misli yok Etmeye yeminliler, insanlığı, nesli yok Ne acayip dünyadır, umursamaz hissi yok; Bir yanı tepinirken, yanar diğer yöresi! Yerin üstü cehennem, altı ise kaynıyor Siyonist emperyaller, canımızla oynuyor Madenler tüketilmiş, petrollere doymuyor; Bebeklerin kanı mı, doğal gaz’ın kirası! Biz yağmuru beklerken, gökten ateş iniyor İnsanların üstünde, silahlar deneniyor Her köşede bir anne, yavruları siniyor; Ölüm kusan makine, olmuyor hiç firesi! Açgözlüler doymadı, meslek oldu yamyamlık İnsanlık değildir bu, değildir bu adamlık Aslında katillerin, suçu sabit, idamlık; Baron’un sofrasında, canlar ekmek arası! Böyle gitmez bu devran, zulüm çarkı yıkılsın Bitirilsin kin, nefret, üste sünger çekilsin Sökülsün dikenlikler, gül tohumu ekilsin; Dünyaya adaletin, gelsin artık sırası! Murat Kahraman Murâdî 06.03.2022/İstanbul |