Aşka giden köprü incecik bir yol,
Yolun yarısında düştün be gözüm..!
Seni sarmak için uzattığım kol,
Kırıldı kökünden şaştın be gözüm..!

Yanındaydım oysa karşımda durup,
Daha en başından gönlümü yorup,
Düşman mıydın bana tuzaklar kurup,
El gibi kuyumu eştin be gözüm..!

Onca sitemime onca nârâma,
Ses vermedin bastın tuzu yarama,
Yaklaştıkça engel dizdin arama,
Alem için dağlar aştın be gözüm..!

Gözlerin gözüme bakıp dalarken,
Sözlerin özüme sevda salarken,
Bir zaman gönlüne bir ben dolarken,
Sel gibi çağlayıp coştun be gözüm..!

Yıllar yılı her gün korkup kaçtığım,
Asla diye büyük laflar saçtığım,
İncitmezsin diye sana açtığım,
El vurup yâremi deştin be gözüm..!

Kurşun yiyen her bir deliklerimden,
Hissettiğim acı iliklerimden,
Sızdığın o yorgun kirpiklerimden,
Damla damla dolup taştın be gözüm..!

Uzaktan uzağa uzlaşamazken,
Doyasıya gülüp koklaşamazken,
Bana bir adımla yaklaşamazken,
Başka sevgilere koştun be gözüm..!

Seyyal Tanır