TEK KOZUM SEVMEK...Tekin değil düşlerim bu aralar: Düşüncelerimi bulut gibi örten isyankâr Bakışlar saklı içimin hulasasında Sezilerimden arda kalan üç beş damla yaş kadar İklimin seyrüseferinde Yalnızlığın hicretinde koştuğum değil mi ki o baş koyduğum yola Mağlup olduğum ne ki Münazarası günün Geceye sığmayan o devasa hüzün Mutlak neferiyim ömrün Tükenen umutlarım Ses olan kalemin nazına isyan ettiğim Yalnızlığın beyhude sırlarına Kalp gözümde saklı her acı Sinemden firar eden kanlı gözyaşı Mağdur iklimin mazlum sevdası Hicretinde dünün Geceye ulaşmanın gözü karası Sancılar meylettiğim Sanrılar ile tüketilen benliğim Sevecendir hürmetim kadere Altına takoz koyduğum dünlerin mürididir Saf tuttuğum masumiyet Kimine göre cesaret kimine göre cezasını çektiğim Çetelesi mi ömrün? Bakaya kalan günün Son hatırası gidişlerin ardından Teselli bulduğum hümayunu şu sefil gölgemin Tek kozum sevmek Kozamda sararan ipeksi gülüşüm Bazen miskin bazen hoyrat Sıra sayı sıfatlarına eklediğim hicabın kanatlarına Beneklerle diktiğim sözcükler Kelebek kanatlarına kuş kondurduğum yalnızlık Duvarlarım kalın Duvarlarım dualarımla geçirgen İmha edemediğim bir milatmış meğer İçimden gelense ne neşe ne mutluluk Hüznüme kefilim Hürriyetim ve silik kaderim Meczupsam kime ne? Mağdursa varlığım dikilesi yaralar Dikenlerimle eşlik etiğim gül bahçesi Zamandan dökülen zerreler Sirenlerin bitmez sesi ne zaman ki çağlasam için için İrdeleyeceğim binlerce duygu Karaladığım dünde kalan ruhu gençliğin Bozguna uğrayan kara listem Üstünü çizdiğim kader çizgim Her halükarda gülebilirdim oysa eskiden Eskitense mutluluğu Elbet yağacaktır yarınların nuru Ne zamanki diksem gözlerim gök kubbeye Hayat hala yaşanır saklı tuttukça umudu. |