SEN Kİ ŞİİR YAZMA SEBEBİM...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirlerden de yitiğim. Bitiğim ölümüne serildiğimse bir şiirin dizelerinin dibine konup bazense uçtuğum kelebek misali bir de densizliğimle kat çıktığım aşkın acısında soluduğumdan fazlasısın solumda yatıya kaldığı kadar bu sevdanın… Maviden bir ırkı varmış meğer yalnızlığın… Oh, ne ala, bayım Tüten sözcüklerimden bir vapur bacası mı ısmarlamalıyım? Şiirin gövdesine konan bir buseden feyiz aldığım Alnımın akıdır hem yalnızlığım… Ah, kilit vurduğum yüreğimin tebaası Bir dolunay serenadı idi yokuşların yorgun mizacı Bir gösteri sanatı belki de aşk Hani, hani, mimiklerimin şekilden şekle girdiği Yüreğimde prangalar saklı iken Düşünce gücümle yakın kılındığım Ne mutlu bana ki; O şiirin entarisinin altına gizlenmişim bir ömür boyu. Beylik değil sancılarım Sense derebeyisin bu imkânsız aşkın Ve derin bir tevazu yüklendiğim Sersemce serildiğim toprak Saplanıp kaldığım bir aşk bir ok adeta Apışıp kaldığımsa bir şiir olmayı sevdiğim Şairane bir aşkınsa derdest ettiği Şiirsiz solumadığım Şiir olmadan solmadığım Şiirle ve sen hele ki yoksa Açıp açıp solmadığım kadar sonlandıramadığım Bir arzunun ta kendisi. Zaman kayıp mekânda saklı nazım Yürek yanık Yaren bildiğim kalemin ucu yanık saçı Bense perçemiyim bu aşkın Sense peçesinde saklı mevsimin Mevsimi kürediğim ne ki? Varsın aşüfte bir varlık sansınlar daldan düşen o yaprağı: Öyle ya… Yasak mı konmak aşka? Yasası değil mi tabiatın? Gözlerden ırak bir yolculuksa mutluluk Sönen neşem neye delalet? Sensizlik sağır eden kulaklarımı Belki de tam tersi: Ah, beynimde saklı sandık sandık acı Sessizliğe sığınan sen Ses etmeden sevmesi gereken ben İyi de emir kipi olur mu aşkın? Varsın veryansın eden ben olayım Ama içime akıttığım yaşım ve sözcüklerim Bir fısıltıda dahi esirgediğin o şefkatli varlığın Demlendiğimse tek kişilik bir aşk Derlediğim binlerce dizi tutuklu kaldığım Hazanın yitimi gibi gök kubbe Yerin bitiminde devindiğim bir ritim Varlığın nakkaşı kalem Kalemin seyyah yüreği sevecen Yüreğinse bakaya kaldığı Yoksa çürük raporu alır mıydı bu şiir? Şiirden öte yediğim içtiğim aşk: Dermanı yine bende saklı Sensizliğin o gizemli mizacı Metruk binalardan esen rüzgâr gibi İçine girdiğimde karanlığın üşümeye ramak kala Buz tutan ellerimden dökülen nice şiir nice kelime Oysaki yüreğinde buza dönen Sandım ki en ulvi köprü olacaktı yürekten yüreğe uzanan Varsın bata çıka yaşayım Yaktığın gemilerden kim bilir nice şiir yazacağım Bil de dualarımda saklı kalacaksın Ezelden ebediyete Sen ki şiir yazma sebebim… |
Kalemin susmasın ,gönlüne sağlık..