BİR DENİZLİ YALNIZLIĞIKurak mevsimlere umut ekiyorum soğuk ve sisli bir Denizli sabahında Kendi yalnızlığımın çiftçisiyim sığ ve harabe bekleyişlerimde Eşeleyecek toprak arıyor ellerim betonlara takılıyor tırnaklarım içim dışım yara söyle be şehir nereye ekeyim filize hasret sümbüllerimi Bir şehir ki dudaklarını hasretinle ıslatıyor ve öyle arsız ve utanmaz ki öpüyor her gün acılarımı siz görmüyorsunuz bilmem belki de herkes kendi beklentilerinin körüdür Ve ben hiç görmedim şehrin gözlük dağıttığını Yürüyorum sonra Çınar meydanından kalabalığa bırakıyorum suskunluğumu ta ki bir seyyar satıcının çığlığı kulaklarımı yerle bir edene kadar ucuza satılık umutlarım var alan yok mu hemde üç kuruşa Benim paramda yok öyle büyük umutlarımda ha! isterseniz çocukluğumda kalma ceplerimde üzümlü leblebilerim var lakin şehir pek sevmiyor o kaldırımlardaki bırakıp gidenlerin ayak seslerini seviyor onlarla besleniyor Belli ki şehir hapis etmiş beni şimdi gözlerimi yumsam bir şairin şiirini çalıp gitsem çocukluğuma ama unuttum eski garajın oradan saat kaçta kalkıyordu o köyüme o giden eski otobüs |
Kaleminize ve gönlünüze sağlık.
Nice şiirlere.
Esen kalın.
Saygılarımla.