bir bavul yalnızlık
her seferinde
bir bavul yalnızlık döküyorsun ortaya ne güzel katlamışsın acılarını umutsuzlukların rengarenk en köşeye sıkıştırmışsın yanılgılarını her birini ucundan çekiyorsun dağılıyor biraz öfke serpiyorsun duvarlar kıpkızıl biliyorsun kapılar camlar kıpkızıl.. her seferinde kucağında bir demet çırpı büyük ateşler için hazırlanıyorsun büyük göçler büyük kaçışlar öyle yalın öyle yapraksız sessiz yaşa değsen kuruyla yanıyorsun kuruya değsen yaşla. ne sen yaşsın ne ben kuru. ne sen kurusun ne ben yaş. biz her seferinde daha kolay daha kolay yanan şeyleriz. her seferinde avuçlarında bir sürü pıtrak yüreğinden sökmüşsün her birini kanatarak dilinden sökmüşsün kulaklarından ölü umutların. şimdi bulutsuz bir gökyüzü gibi sessiz gözlerin konuşmuyor kör bir karanlık kadar sağır kulakların duymuyor bir kevgir gibi delik deşik yüreğin yanmıyor. her seferinde bir bavul yalnızlık döküyorsun ortaya ne güzel katlamışsın acılarını kederlerini yasını. ben, bir hoş geldin, demeliyim gözlerine yağmurlu bir gök gibi hoş geldin. 18/01/2022 ödemiş |
Tekrar tekrar okudum 👏👏👏
Saygılar ve sevgiler