ÖZGÜRLÜK
Bu gece
Sendeyim yine Bu gece İstanbul’da Aç yorganını yıldızlara Kaçamazsın Benden.. Bu gece sendeyim Bu gece İstanbul’da Ter kokuyorum Tütün kokuyorum Isıt döşeği Yere ser Sesleri olmasın ranzaların Çarşaflar sakız beyazı.. Bir yeni sabun bırak banyoya Gül koksun Bir tabak daha koy sofraya Hani o çiçeklisini Hani o çok sevdiğimi Bu gece sendeyim yine Bu gece İstanbul’dayım Şarabı sakın unutma Balıklar pilaki olsun Buğulama Oğlumuzu uyutma Kara gözlerine gömmek isterim Ölüsünü mazinin Bu gece Sendeyim yine İstanbuldayım Hafız Burhan taş plakta Kesmedi mi İndir udunu duvardan Bu gece sendeyim Az kaldı tahliyeme Perdeler açık olsun Pencerelerde Odalara Özgürlüğün kokusu dolsun Biliyorsun asırlardır Gözlerimde özgürlük Gördüm günahsız şafaklarını yurdumun Ufukta bekleyen güneşi gördüm Gördüm toprağı zorlayan bereketi Korkusuz akan suları gördüm Dilimde özgürlük Söyledim çocuklarımıza bizim şarkılarımızı Esaretin çığlıklarımızla boğulduğunu söyledim Söyledim bir çiçeğe güzelliğini İnsanları sevmekten utanmadığımızı söyledim Dudaklarımızda özgürlük Öptüm anaları bacıları kardeşleri Bir kaysı ağacının gölgesinde yavuklumu öptüm Öptüm ağlamayı bilmeyen bebekleri Üreten nasırlı elleri Bizim için sararan yanakları öptüm |
Az kaldı tahliyeme
Perdeler açık olsun
Pencerelerde
Odalara
Özgürlüğün kokusu dolsun
.................
Şiir, bu öbekten öncesi ve sonrası olmak üzre iki parçadan oluşuyor gibi anlatım ve tema olarak...
Birinci parça müthiş güzellikte, sadece ikinci öbeğin son dizesi ;
.........
Bu gece sendeyim yine
Bu gece İstanbul’da...
şeklinde olsaydı çok daha güzel olurdu diye düşünüyorum ...
İlk öbek sonunda olduğu gibi yani...
Ve harika bir şiir okuduğumu da belirtmek isterim...
Tebriklerimle, saygılar...