Yazarım aldığım her nefesi
Yazar aldığım her nefesi
Sis duman içinde kalan ömrümü Ne çabuk soldun böyle Nerede yazın baharın Yaprak dökmüş içten dıştan Sonbahar gibi hep hüzünlüsün Başın düşmüş iki avucun ortasına Direseklerin çökmüş oturduğun Tahtatan ahşap pencerenin kenarına Dalgın dalgın bakıyorsun Rüzgarla arkadaş olmuş boş kalmış sokağa Gelmez oldu der gibisin eski dostlar Hücrelerin üşüyor bedende damarda Yayılıyor benliğinin her yanına Mavisi kayıp bir deniz gibi Geri renkli dalgaları vuruyor sahiline Üşüyor ayak parmakları bastığın hiç kurumayan Islak ince kumlu uzun kumsalında Bozarmış çöl rengi bir manzara Dört yana bakan gözlerin perdesinde Dolaştırır sanki karanlık tünelerde dehlizlerde Bir yarım ay var gökte gelen akşamın ardında Kızıla boyanmış boyası düşmüş yeryüzüne Zemheri kışa benziyor zamansız dır insan mevsimi Suskunluk vuruyor dıştan odamın duvarlarına İnce perdeymiş misali sızıyor ortasında Kenarında his ettiriyor ruhun bedende Firar edercesine çarpıyor kıyısına köşesine Saatleri sayar gibi volta atar adımların Sesi geliyor derinlerlerden kulağıma |