BabaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Selam sevgili okuyucular öncelikle bu şiirin şahsımla bir alakası olmadığını belirtmekte yarar görüyorum, bir gazeteci dostun anlatımını şiirleştirdim elbette kendimdende bir şeyler kattım ama elhamdülillah babacığım sağ ve ömrü bu şiir dede geçtiği gibi kebap, et yemekle geçmiş fakir ama tok yaşamış, son derece misafir perver, tanısın tanımasın evine misafir geldiği an kümesteki tavuğun anaçmı,yavrumu olduğuna bakmadan gözlerini yumup yakalar, anacğım görmeden tavuğa ses bile çıkarttırmadan kırt diye kesip anacğıma - hanım hanım eyvah tavuk ölüyooor diye küçük bir bağırtıyla ortalğı şöyle karıştırır ve --yav kesmesem hayvan mundar gidecekti... diyerek sakinleştirirdi anacğımı... şakamatik bir adamdır vesselam, fakir cömert şimdi tam 80 yaşında ve hayli çöktü tabi, işte hayat ....
Baba
Dağ gibi başımızda olsaydın Kasaba gidip bir kilo kebap alsaydın Eline sazı alıp şöyle çalsaydın Anamla diz dize otursaydın baba Var mı dünyada babadan öte dost Olur mu hiç yufkadan peynirli tost Namaz kıldığım yerde tüylü bir post Anamla diz dize otursaydın ah baba Selim akıl dolu idi sende Biraz salaklık var idi bende, Oğul der bağrına basardın yinede Anamla diz dize otursaydın ah baba Kimden fayda gelir, kim bilir derdi, Sen ne verirsen el âlem onu yerdi Diyorlar baban dünyada iyilik serdi Anamla diz dize otursaydın ah baba Üç kuruşun varsa dar olana verirdin Bir gün, haksızlık görünce delirdin... Baba deyince hemen gelirdin Anamla diz dize otursaydın baba... Babasız yetim, artık ben yalnızım Babam, canım-kanım-sızım, Babacığım gideli oldu bak dört kızım Bu bahtsızlık kaderim, alın yazım Anamla diz dize otursaydın ah baba yasar Türkmen |