Seni andıkça hisleniyorum!Duygulanıyorum Ne haddime olduğunu bilerek Öylece dalıyor, dağılıyor, sessizce hıçkırıyorum Ölümü anıyorum Halime bakarak ne ağırlaşıyorum Kalbimde ki boşluğun kadriyle fetreti yaşıyorum Evet yaşadım Hakkıyla kanmadan öyle aktım Nefs nizamıyla zorunlu kalmadan hiç uğraşmadım Nerelerde İzler bıraktım, hoyratça daldım İhsandan ne anlardım, ihlâsa abanmaktan kaçtım Zevklerin Devranına öyle adanmıştım Varlığı hiç tükenmeyecek sandım şimdi yalnızdım Etrafıma baktım Hazin bir şekilde hazanı yaşadım Cazibeler, her zaman benimle kalacak sanmıştım Efradıma daldım Yalnızca onlara masraf sunandım Emanetten ben ne anlardım hali menfaate bıraktım Şimdilerde Sokak aralarında kaldırımda Sürüklenen yapraktan farkımın olmadığını anladım Geç kalmıştım Makam için ülfeti bırakmıştım Nihayetin nefeslerinde bahtımın fakirliğine yandım Suçlu bendim Kendinden habersiz nefestim Nefsin gelgitlerinde ömrümü nafile yere tüketmiştim Ayalimden habersiz Refikam ise hasret içinde dehliz Kederler şimdilerde çok renksiz, kefenler ise isteksiz Musalla fakir Yalnızlıkta soluklanan zakir Misafirlerine hissiz bir kabir, omuzlar nihayette zahir Ne kalacak Umutlar filizlenmeden Hasenat ekilmeden, hizmet öncelenmeden yozlaşacak Mustafa CİLASUN |
huzur ve sürur dileklerimle hürmetle selam eğliyorum...