SÜVEYDA
Kırk bir asrın yorgunu,
geçmişin sürgünü, geleceğin zindanı... Duruşun zamana isyan, gülüşün zemine perdah... Zamanlar aşıp, zeminler gezip hâlde şaştın, yolda yoruldun mu süveyda? Yedi göğün vurgunu, damlalar zengini, yıldırımlar rindanı... Esrarın insana pinhan, virdin yüreklere bir âh... Taştan süzülüp, topraktan sızıp gölde taştın, selde duruldun mu süveyda? Kızıl gülün dargını, mürverin kırgını, çiğdemlerin isyanı... Şebnemin toprağa giryan, yaprağın rüzgâra berzah... Gülden renk alıp, destanlar yazıp dilde şiştin, külde ezildin mi süveyda? Salkımların sorgunu, Sarmaşığın ergini, kökte gövde irfanı... Pirler esrarına hayran, Gönüllerde gizli günah... Bir ıslık çalıp, türküler düzüp derdi deştin, dilde çözüldün mü süveyda? Kırık dalın sürgünü, doluların vurgunu, ezilmişin vicdanı... Yapayalnız zor mu seyran, Gezmiyorsun fersah fersah... Dermansız kalıp, dizini ezip yere düştün, yelde savruldun mu süveyda? Ahmet Yaman |