intizar
Siyahlara büründü beyaz sumbullu bahçe
karanlıklara gebe çözülmeyen bilmece Vuslata varsın diye mehtap kokulu g/ece Bir yıldız parıltısı yürekteki intizar Kapılmış gidiyorken gönül fırtınasına Kulaç sallayıp durur çileler deryasına Şifa bulurum diye sol yanın yarasına Ümitler kırıntısı dilekteki intizar Feleğin adaveti bırakmadı peşini Söndürmedi pınarlar yükselen ateşini Gevşetir diye bir el yürek cenderesini Beklenti çekintisi bilekteki intizar Gülsüz yuvasız kalmış yaralı bülbül gibi Çölde boynu bükülmüş harlanmış sumbul gibi Kapıları kapanmış zindanda yusuf gibi Aşkın gök yakın/tisi dilindeki intizar Mustafaoğlu ilyas |
çok çok acıklıydı, öğütler,sevgi ve özlem vardı,
akıcı, anlamlıydı,kutluyorum Üstadım,
Dua ve selamlarımla.