DEMOKRASİ
EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK VE KÜRESELLEŞME
Dr. Sadık ÖZEN

Antik çağın büyük filozofları;
Solon, Kleithenez, Perikles Tüm insanlar eşit ve özgür olsunlar,
Aynı haklardan yararlansınlar diye
“Demokrasi” kavramını ortaya atmışlardı.
Ama ne yazık ki;
“Büyük balıkların küçükleri yediğini”
Akıllarına bile getirmemişlerdi.

Çünkü ne “Emperyalistler” vardı o dönemde
Ne de sömürgeciler, diktatörler, zalimler,
Fakir ve yoksullara zulmedenler.
Ne de onların vatanlarını, Yeraltı ve yerüstü kaynaklarını,
Ellerinde ne varsa almaya çalışanlar.
Ve de bazı ırkları yok etmeye kalkan soykırımcılar vardı, O zamanlar.

Kendilerinden olmayanı insan yerine koymayan, Tenleri siyah olanla aynı araca binmeyen, Onların çocuklarının, kendi çocuklarıyla Aynı okulda okumasını,
Aynı sırada oturmasını
Ya da çocuğuyla oynamasını istemeyen,
Sonra da; “Ermeniler’e soykırım yaptılar” diye
Türkler’e iftirada bulunan
İnsanlık düşmanları,
Gerçek soykırımcılar da henüz yoktu
O zamanlar.

Daha keşfedilmemişti;
Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda ve Afrika.
Emperyalizm hortlamamıştı henüz.
Buraların keşfinden sonra ortaya çıktılar bir bir, Dünyayı aralarında paylaştılar;
Kimisi doğunun en doğusuna kadar gitti,
Kimi Avusturalya’yı aldı,
Kimi Afrika’ya göz dikti,
Kimisi de Hindistan’da karar kıldı.
Biraz güçlenince emperyalistler, Tüm dünyanın hakimi olmak istediler.
Türkleri ve İslamları yok etmeye kalktılar;
Aralarında birleştiler,
“Haçlı Seferleri” ni yaptılar.
Ama her defasında da Türkler’e yenildiler,
Çanakkale’de Türk’ün en büyük şamarını yediler,

Yine de akıllanmadılar, emellerinden vazgeçmediler.
Trablusgarp, Yemen ve Balkan Savaşları,
Sonra da Birinci Cihan Harbi.
Bunları birbiri arkasına sıraladılar. Bitiminde bize Sevr Antlaşmasını imzalattılar.
Artık Türkler’ in işini bitirdik sandılar.
Oysaki sadece uyuyan DEVİ uyandırmışlardı.
Yediden yetmişe şahlandı Türk Milleti,
Tarihin en büyük zaferini kazandı.
Kimileri denize döküldüler,
Kimileri arkalarına bile bakamadan kaçtılar Atatürk’ün söylemiyle;
“Geldikleri gibi gittiler…”

Bir türlü doymadı gözleri sömürgenlerin,
Ellerine geçirdikleriyle asla yetinmediler.
Cezayir, Tunus, Fas ve Libya’dan sonra
Ortadoğu’yu tümüyle zapt etmek istediler. Hileyle Saddam’ı devirdiler.
Taa Amerika’dan gelip Irak’a ve Suriye’ye yerleştiler. “Stratejik ortağımız” ve “BOP Eşbaşkanımız” dedikleri
Türkiye ve Türkler’e karşı;
Türkiye düşmanı teröristlerle işbirliği yaptılar. Onlara para, tırlar dolusu silah ve mühimmat verdiler
Hatta o hainlerle ortaklık bile kurdular.

Kendi topraklarına bir türlü sığamadılar,
Taa Kore’ye, Wietnam’a, Hindi-Çin’e kadar gittiler. Pakistan, Afganistan ve Hazar Denizi kıyılarına el attılar. Ukrayna’dan sonra Gürcistan’a uzandılar.

"Biz demokrasinin beşiğiyiz"dediler
Bir taraftan insan haklarından,
Özgürlük ve demokrasiden dem vurdular;
Öte yandan insanların özgürlüklerini, Toprak zenginliklerini ve ürünlerini ellerinden aldılar. Onlara zulmettiler, ezdiler, öldürdüler,
Bunun adına da demokrasi dediler.
Sonra yeni bir sömürü planı kurdular,
Milletleri ve insanları kandırmak için;
“Küreselleşme” masalını uydurdular,
Gıdaların genleriyle oynadılar,
Kendilerinden başkalarını mahvetmek için
Ellerinden geleni yaptılar.
İnsanları robotlaştırmak için
“Yapay zeka” yı yarattılar.
Neredeyse Allah’ın işine de karışacaklar,
Ellerinden gelse O’nun da yerini alacaklar.

Ne özgürlük, ne demokrasi, ne de insan hakları olur
Emperyalistlerin olduğu yerde.
İnsanları kandırmak için birer bahanedir Bunların hepsi de.
“Görünen köy kılavuz istemez” Çıkarlarını korumak için kurdukları; “B. Milletler”, “Güvenlik Konseyi”, “A. Birliği” ve “Nato”
Kurulan sömürü düzeninin
Çarpıcı örnekleridir.

Dünyadaki özgürlük ve bağımsızlık modelini “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” vermiştir. Kurtuluş Savaşımız bunun kanıtıdır. Bağımsızlık mücadelesi veren uluslara Atatürk öncülük etmiştir. Tüm dünya halkları, bu nedenle; Başkentlerinin meydanlarına Atamızın heykelini dikmiştir.
Ve oylarıyla Atatürk’ü dünyanın en büyük lideri seçmiştir. Demokrasi, insan hakları ve özgürlüğe giden tek yol
Atatürk’ün yoludur.

15 Aralık 2021 / Antalya