İşin Kolayına Kaçmadan Nedamet Gözyaşlari Dökelim
Al eline kalem ile kâğıdı yaz hal ve ahvalini
Sen sen ol! Alma hiç kimsenin ah ile vebalini. Rahmani yollarda içtiyaklı bir yolcu ol! Kör şeytan elinde tutmasın nefsin dizginini! Gel otur benimle dertleşelim birbirimizle! Kurumaya yüz tutmuş ağaçları canlandıralım sevgimizle! Çok keskin bileyelim sevgi dehrelerini! Övünelim at sırtında herdaim abdestli olan ceddimizle! Tam kıvamında demlenmiş ikindi çaylarını içelim baba oğul gibi! Belki affeder cürümlerimizi her şeye kadir olan yerin göğün sahibi. Sayılı ömür miadımızı iyilik ve güzelliklerle dolduralım! İnsanı rahmana kavuşturan yolların olalım ihlaslı talibi! Yanan yüreğimizin hararetini dindirelim içi dolu hoş sohbetlerle! Kemlik bilmeyen yufka gönüllerimiz dolsun, sevgi ve muhabbetlerle! İşin kolayına kaçmadan nedamet gözyaşları dökelim! Sevmeyi şiar edinen gönüllerimiz dolmasın hiç gam ve kasvetlerle! Halil der ki bu üç günlük fani dünyanın sıkıntı ve kederlerinden kurtulalım bir an önce! Omuzdaki barların ağırlığı hafifler, insan dostların tebessümünü görünce. Özgürlük simgesi bembeyaz güvercinler birbirine kur yapıp kuğuldarken, Haddinden fazla mutlu olur insan, gönül saksısındaki Muhammedi güller, mis gibi kokunca. 01/ Aralık/ 2021 |