Kısrak
Vahşi bir kısraksın sen,
avuçlarımdan kaçırarak yelelerini, rüzgarlara savurduğunda, koştum, umutsuzca koştum, ah, yakalayabilsem bir telini pamuk gibi, ince, katran karası, gök karanlığı yelelerini kavrasam sıkıca.. Cehennem sıcağı, ellerine dokunsam, yeşil gözlerine baksam, kaçırmasan masum bakışlarını, içinde gezsem rüyalarının.. Masum yine,çırılçıplak, aç, tok ne fark eder, soyunsak, öyle sevsem seni tanrılar kıskansa, öyle öpsem seni, dudaklar çatlasa, Tamda aşkımın şiddetinden, yürekler yarılsa, ciğerler nefessiz kalsa, damarlarım çatlasa. gök gürlemesinin şiddeti ile tanrılar kıskandığını belirtse işte böyle seviyorum seni. Dalından düşen sararmış bir yaprağın öldüğü gibi, değeri yokmu sevgimin sende? kaç, koş kırlarda özgürlük olabildiğince senin. Yeni doğmuş bir bebek gibi, masum, annesinin süt`le dolmuş göğüslerine aç olduğu gibi açım, sana ve sevgine, Tut hadi, şimşekleri, yıldırımları tut elinde, onların korkunç güçlerini çek içine erit bedeninde, Bak sonra titreyen kirpiklerime, sevgimin ne eksiği var bütün bu güçlerden? bana doğruda şahlanır mısın bir gün? diz çökmüş, ayaklarının dibinde savunmasızca beklerken seni.. |