SON OLSUN
Seni öğlesine çok sevmiştim, sultanım,
Son olsun, senden başka kimseyi sevemem, Bittim, alıp götürdün, kalan birkaç parçam, Kırık kalp kaldı, onu kimseye veremem. Değişse bütün mevsimler de kış yaşasam, Ayazlar cehenneme dönse, ben yanamam, Artık yalan sözlü tatlı dile kanamam, Sağlam kulak kalmadı, kimseyi duyamam. Kutuplara götürüp koysanız donamam, Ölüme dek, yanındayım desen inanmam, Acı tatlı ne söylersen söyle, aldırmam, Tutunacak dal kalmadı, daha sarılmam. Aniden ne oldu beraberliğimize, Kimler hangi yalanları söyledi size, Son darbeyi vurdun benim gibi acize, Güvenecek söz kalmadı, var mı mucize. Gelen giden vurur, şamar oğlanı oldum, Kimseye zararı olmayan garip kuldum, Neden sen de bırakıp gidersin, sultanım, Kucaklayan dost kalmadı, ona yanarım. Hele bir ifade vereyim, dinle beni, Ahım alma, gün gelir hoplatırlar seni, Gel, gönül kırık ayrılmayacaktık hani, Gerçekleri gören göz kalmadı, ey fani. Dostu üzüp, düşmanımızı sevindirme, Ayrılsak da yaratanımı gücendirme, Helâlleşerek ayrılalım da, sezdirme, Üzülen anam kalmadı, bedbaht gezdirme. Zavallıyım bozuk para gibi harcadın, Bir gün gelir ettiğine olursun pişman, Atı alan Üsküdar’ı geçer, o zaman, Dayanan hâl kalmadı, benim sonum hüsran. 3/7/2001 |
SAYGILARIMLA