İşte hayatım ( Makberî )
Aslım Bayburt’ludur Zeyli’dir köyüm
Bin dokuzyüzaltmış dünyaya geldim Altmışbir yılında kesildi suyum Şehr-i İstanbul’u böylece bildim O yıl demokrasi yattı uykuya O yıl Menderes’i astı eşkiyâ Adına hürriyet dediler güyâ Yıllar sonra buna delice güldüm Öyle bir cunta ki soldan bıçaklı Perde arkasında İnönü aklı Başbuğ’u vatana etti yasaklı Turan’ın derdinden sararıp soldum Gâvur terkisinde binenler ata Kavuştu kan ile o saltanata Yiyip semirdiler kin sata sata Okuyup anladım yola döküldüm Sonra adet oldu darbeler evet Her on yılda vardı yalancı davet Her zaman ilk hedef Türkeş’ti elbet Fikrine daldıkça içinde kaldım Evren’le evlere yerleşti çile Sağdan soldan astı bahane ile Çok mu muhtaç idi vatan beş kele Asıl niyetleri askerken, bildim Gelen hazineyi çevirdi kuşa Batı kim dediyse çıkardı başa İlk Özal’la vurdu başları taşa Devlet ebed dedim içte yükseldim Bir gece rüyamda karıştı aklım Birden ayân oldu ruhumda saklım Başka bir aleme çevrildi iklim Kendimi şiirin içinde buldum Demirel yıllarca uyuttu bizi Ecevit halk dedi unuttu bizi Bürokrasi sözle avuttu bizi Cümle yalanları aklımla sildim Güneş motel ile kasa boşaldı Deprem yardımları maaşa kaldı Derviş’le bankalar hortuma daldı Laf ile muasır görüp çakıldım Sülo her darbede şapkayla kaçtı Kasketli kasketle hasadı biçti Bir zaman vaktimiz Sözen’le geçti Haliç batağında kokudan öldüm Güzel İstanbul’da çöpler dağ oldu Kıtlığın lideri tüpgaz yağ oldu İski’de Göknel’le rüşvet çağ oldu Sanki onlar bâki ben ise kuldum Koalisyon denen zulümden beter Her parti bir başka gaydayla öter Ekmek için Ekmel yetmezse Sezer Üç kuruş uğruna tel tel söküldüm Erbakan hocayla başladı hamle Paşalar onada vermedi cümle Zorla indirdiler ortağı ile Telmaşa düzeni gördüm yıkıldım Biz seçtikçe bunlar devirdi ezdi Siyaset bilmezler üstünde gezdi Sadece ben değil millette bezdi Bu yüzden diktaya muhâlif oldum Sonunda Erdoğan çıktı meydana Onada saldırdı onlarca dana Bizde muhalefet hepsi zil zurna Hepsini söz ile ahıra saldım Bir de Feto çıktı imansız zevât Darbe tetikçisi şerefsiz gavat Haşhaşiler ile denedi fakat Fare kovuğundan dedi özeldim Kemik verenleri sakladı onu Tetikçi kalemler akladı onu Meğerse makbûlmüş ishalli donu Bunları duydukça saçımı yoldum Aman vermedikçe reis batıya Her gün operasyon düştü çatıya Kâfirin ümidi girdi kutuya Onlar azaldıkça aşkta çoğaldım Bahçeli dağ gibi yanında durdu Aleme gösterdi kurt oğlu kurdu Devlet düşmanları bir bir kudurdu Allah diyenlere nazârı kıldım Yalan fabrikası o malum kişi Ardında terörist aşığı dişi Dindarı oynadı ingiliz keşi Utanmaz çehreyi görmekten yıldım Paraya tapanlar çıktı ortaya Şerok’la Duba’lar kir dolu rüya Eşekle çıktılar her gün uzaya Arsız yalanlardan billah sıkıldım Devşirme levanten sardı vatanı Kimisi ermeni kimi rum kanı Sürgün köçeklerde soyadı canı Sanki onlar asıl bende sebildim Ve sonra karıştı Suriye-Irak Dediler Libya’yı hâline bırak Mavi Vatan niye nedir bu merak, Büyük Türkiye’den işaret aldım Asıl Akdeniz’de koptu fırtına Topyekun düşmanlar geçti gardına Sonra Karadeniz geldi ardına Kızıl elma ile mayayı çaldım Mahlâsım Makberî Ahmet’tir ismim Garip bir kul diye belirdi cismim Bir yanım hicvekâr fazladır hasmım Şiir deryasına mecburen daldım __________Makberî |
Bu ülkede nankörlük dizboyu. Biden, Macron ve pisbıyık Bolton kafirleriyle ve FETÖ denen ABD maşasıyla aynı safta olmaktan da zerre kadar sıkılmazlar.
Çok hoş ve güzel söylemişsiniz, değerli Üstad.
Yüreğinize sağlık. Ömrünüze bereket. Kaleminize kuvvet.
En kalbi selam, hürmet ve muhabbetlerimle.