AH AH
Istırabın içinde öyle boğulmuşum ki
Halimin izahına kelimeler yetmiyor. Hayattan, insanlardan nice soğumuşum ki Güneş bile bendeki buzları eritmiyor. Mahşeri de yaşasam yine yalnızım yine, Hız kesmeden yol alır bütün işler çetine, Eyyub bile ermişken derdin nihayetine Ne hikmettir bilinmez benim derdim bitmiyor. Başımı saadetin hiç koymazken dizine, Yüreğim hüzün dolu sanırsın ki hazine, Sevincim senelerdir ayrılmışken izine Benim çilem, kederim niye tatil etmiyor? Benim gibi bir bahtsız gelmemiş şu cihana, Üç- beş mısram bile yok şevkten, neşeden yana, Kahırla dost gibiyim, vuslat yabancı bana Hicranım gölge gibi hiç ardımdan gitmiyor. Nerde ağrı, sızı var hep kalbimde toplanmış, Umutsuzluk, gönlüme bıçak gibi saplanmış, Yüreğim, Sis Dağı’nın yüreğiyle kaplanmış Hıçkırığım ufkumdan yitmiyor ah yitmiyor. Baharım, haydutlarca Fizan’a kovalanmış, Düşlerim, arzularım bağımdan havalanmış, Baykuşlar, yarasalar hep bende yuvalanmış Bahçemde şen bülbüller ötmüyor ah ötmüyor. Cümle âlemin işi hep yolunda giderken, Ruhumda gün batıyor, şafak sökecek derken, Ellerinki karada seyr-ü sefer ederken Felek benim gemimi denizde yürütmüyor. Garibin hanı gibi gönül sarayım yıkık, Şu gurbet ikliminde yıllardır boynum bükük, Duygularım yaralı, hislerim kırık dökük Sevdalarım küllenmiş tütmüyor ah tütmüyor. Adapazarı 2013 Muhammet AVCI |