Yılların Hasretibahçende açılsın şeker pembesi lale nisanın mavi gökleri saydamken o cennet kuşu gelir mi pencerene sevgin sevgisine yağmur olunca kalbinde sevgi dünyası alevlenir kasım bulutlarından düşer umutların üzerinde kar tanesi olur yakanda yaldız beklediğin iki kıyısı selvi yollarına hayal ettiğin sevgi sözlerini eritir seninle gelecek kasımpatı açarken altı ay sonra doğa meyvaya durmuşken gördüğün dağlar hasretten mağdurken beklediğin kuzen gelecek yedigün yolu uzak ülkeden Afrika sarmaşığı gibi sarmaş dolaş olacaksınız hasretten ikiniz en gözde sofralar amade ellerinden gönül dostların teselli vermesede bilirsin dayanmayı yeşim taşından iradende düşkünsün onun masum yüzüne muhtaçsın onun bir sözüne çağlayan olup taşmalı içinde binlerce coşku bayram içinde herkes vermeli hediye düşünmeden sevenlerin kadrini bilen herkese yüreğinin ilhamı bağlı ellerine ve sevgiden ayrılasın gelmeden görmüyor gece parlayan yıldızlar sevinçten dört köşe kalbiniz ağlayan gözlerle bakarken birbirinize tutundunuz yılların hasretiyle sinenize |