Urfa
Bir ses ki derin inler zuvaklarında Urfa.
Mukim Tahir mi parlar duvaklarında Urfa? Hala çınlar mı o ses Lole Yusuf’la hisli? Tetirbeden aşağı kulaklarında Urfa. Sazı, sözü bir olmuş ömürlük evlerinde Bestekarlar yetişir ocaklarında Urfa. Nabi ile şan bulmuş şair yatağı belde Tescil edildi namın konaklarında Urfa. Seyfo,Kazancı Bedih bir ağızdan haykırır Görmek mümkün onları çocuklarında Urfa. Uzun süren gecenin ardından gizli gizli Başka bir gündür doğan şafaklarında Urfa. Eyyub Nebi meskeni, peygamberler diyarı Nübüvvet nuru kokar topraklarında Urfa. Doludizgin dörtnala giden doru tayların Biz kaldık arkasında, toynaklarında Urfa. Çarşısı, bedesteni, Gümrük Hanı bir başka Ne güzel kürk yapılır dabaklarında Urfa. Seyrettim de kaleden Anzılha’yı ibretle İbrahim olsam narda, balıklarında Urfa. Harran ovasında su, hayat vermiş taşına Seni gördüm tarlanın başaklarında Urfa. Tadın sinmiş her yere, nefis yemek zevkine Ciğer kebabı, böbrek, dalaklarında Urfa. İbrahim gibi esef, Nemrut da senden çıktı İyi, kötü hep ana kucaklarında Urfa. Gülfemî yıllar var ki nara atılmak ister Reva mı o da senin uşaklarında Urfa? Ovacık Köyü 19.04.2008 |