IĞDIR TUZLUCA
Bir yürek nasıl büyür Çinçavattan yol alıp
Yürek söze köz nasıl katar dil olup Önce, Hercai menekşe kök salar toprağa Çorak topraklardan güne bakanlar doğar Cızırtılı radyolarda duyulur yurt türküleri Bayramlar şekerlerle tatlanır Sınır karakolunda askere ata olunur Tuzluca’da bayram güneşten önce doğar. Viran hane evlerden duyulur Asırlardır susan çocuk sesleri Önce, Şimdinin çiçek açmış koca yürekleri Arasın azgın sularında yıkar bedenleri Bir yanı Ermenistan’dır bir yanı vatan Vatan için ölümü göze alanlarla dolar Tohum gibi mezarında yatan hoyrat bedenleri Tuzluca’da ömür dediğin har olup yanmaktır. Bire bin veren topraklarda var orda Havası başka kokar suyu lezzeti başka Önce, Tohum saçsan yetişir kara bağrında Yeşile dönüşür baharda bağ ile bağça Kıvrılarak akar iki yanda yüzyıllar boyunca Kimi zaman öfkeli kimi zaman nazlı bir yar Akar tarih boyunca tarihe mühür vurarak Tadına doyulmaz, besler suyunda Tuzluca’da Aras sevgili diye sevilir.. Tarihe tanıklık edişi, tarih ile başlar Önce, Anılar yad edilir suskun olur dudaklar Dilleri lal olur terk edilmiş duvarların Kayısı kokusu dolar rüzgarın göğsüne Sarı sıcaktır buğday başaklarının türküsü Yağmur olup yağar hasret kurak gönüllere Uzaklardan duyulur ataların nal sesleri Tuzluca’da hasret ata ocağına varmaktır. NOGAYTÜRK |
Her Yeri Ayrı Güzel Cennet Iğdırım