YORGUN YÜREKLERE
Sen başka nefeslerde kaybolurken
Sen sabahlara tanıdık tenlerde kavuşurken Sen yolunda, ardına bile bakmadan ilerlerken Ben hala kayıp gecelerin sabaha kavuştuğu saatlerde sana çıkacak bir yol arayan yorgun bir yüreğim… Pencerem açık, rüzgar deli deli esiyor yine bu gece… Ne güneşin güzelliğini anlatabildim sana, ne gecenin ayazını… Yüreğimin isyanlarında gezinen akbabalar bir bir kemirirken sen’li günlerimi; kaçmak boşuna o kaçınılmazdan… Oysa ben hala gözlerimde dinleneceğin zamanların parmaklıkları arasında tıkılı kaldım. Bir müebbet ceza bu bana, o çok sevildiğim günlerin hesabına kesilen… Ömrüm boyunca gizli gizli akıtacağım göz yaşlarımla bile ödeyemeyeceğim; akan her damlanın sen olduğunu bile bile.. Belki de kendi elimle ipini çektiğim bir sevdanın diyetini ödemek, yaşamak sandığım sensiz günlerim… Kör bir kuyunun etrafında gezinmekti sevdan, içine düşsem çıkamayacağımı bildiğim… Dikenli tellerle çevrili bir bahçeydi yüreğin; bir girersem bir daha kopamayacağım… Sensizlik azaptı, cehennemdi bu dünyada tattığım, kalbine girebilmenin armağanı cennetime nispet… Mavilerimin alacaklısıydı gecelerin siyahı… Ve canımın her yandığında dayanamadığım o acı sendin, ben artık anlamsız bir dünyanın yorgun seyyahı… |