Derin Sular
Bugün yine derin sularda seni arıyordum.. Artık salmıştım kendimi dalgalara, dalgalar beni yine sürüklemişti senin kapına, ben senden kaçarken hep sana geliyordum..
Birgün yine senden kaçıyordum, ama yolum yine sana çıkmıştı, meğersem senden kaçıyorum diye sana geri dönüyormuşum.. Beni etkilemiştin, senden ayrılamıyordum, ve ayrılmayacaktım.. Ben sana bakarken sen ona bakıyordun, ben seni düşünürken sen onu düşünüyordun.. Bende her gece beni sevecek diye bekliyordum.. Ve hep bekleyecektim.. Her kapım sana açılırken sen o kapıları başkasına açtın, bana açılmayacak mıydı o kapılar? Hep ona mı açılacaktı..? Birgün yine böyle düşünürken sizi gördüm, o zaman yıkılmıştım.. Çünkü sen artık onundun, onunla evlenmiştin! Ve beni hiç düşünmemiştin.. O gün kapımı aşka, sevgiye, herşeye kapattım.. Ve açmadım.. Yıllar sonra geri geldin bana ama beni sevdiğin için değil, bana çocuğunun cinsiyetini öğreneceğin partinin kartını getirmek için.. Bir kızın olacaktı, onun adını Gece koyacaktın.. Çünkü gece yıldızlara bakmayı çok severdin.. Bana da demiştin, senin ile benim kızımızın adını ’Gece’ koyacağım demiştin.. Söz vermiştin.. Ama sözünü tutmamıştın. Kızının adını ’Gece’ koymuştun ama o benim ile ’Senin’ kızın değildi.. O en yakın arkadaşımla ’Senin’ kızındı.. Yalanlarınla benide kandırmıştın.. Ama her şey olup bitmişti yapacak tek bir şey vardı.. O da sana ’Hoşçakal’ demekti.. ~Buğlem Yarar |