İĞDE’LER VE İĞNELER
İĞDE’LER VE İĞNELER
Çay içiyoruz okul* bahçesinde, Meslektaşım Filiz ve Samimi yoldaşım Samim İğde ile İğde ağacının dibinde, Kulplu şişman cam bardak ile İyi kaynamış, tavşan kanı çay içiyoruz. Saatlerce kaynatıyoruz... O günleri özlüyorum… Dalgınım…. Çünkü salgınım… Düşlerimi bölen bir ses! “İğne zamanı” İçimden dedim tam zamanı (!) Dayarken ilacı, Verirlerken acı, İnsana da vermiyorlar amanı. Şu insülün…Şu şekerin, Ey Felek nasıl dönüyor tekerin? "Geçmiş olsun, işleminiz bitti." Sonra hemşire gitti… Yine çay içiyorum gözlerim kapalı… Zeki mi zeki, Uyanığın teki, Zekayi Durak kardeş te geldi Yanımızda durak yaptı. O’da gitti bir bardak çay kaptı. Kamelyaya geçtik bu defa, Kafadar Dört kafa.. İkinci çayı içiyoruz … Yufka yürekli, sözü doğru, özü berk, çelik iradeli Filiz Özçelik var bir yanımda, Diğer yanımda Ramak Kaldı, O’da çayını aldı. Atalarımızı konuştuk bol bol, Oğuz’un oğullarını tartıştık kol kol… Kendimize bir yol çizdik, Bahçede biraz gezdik… Düşlerimi bölen bir ses! Nabzına bakacağım, Koluna serum takacağım. Dedim ; Bak hemşire, Tak hemşire, Acı ilacı ver, Canımı yak hemşire… Ne gelip gidiyorsun habire… Ben düşlerimde İğde’leri özlüyorum, Sen gerçekte iğnelerle geliyorsun. İki de bir düşlerimi bölüyorsun… Ben ah! Dedikçe Alaycı gülüyorsun… Dedim, Kandaki oksijen nedir? Baktın mı orana, Ne diyeceğiz biz sorana ? Dedi “Arada bir kalkarsın, Arkaya döner bakarsın… Eğer sorun yoksa, Yarın, diğer hemşire çıkarsın…” Tamam hemşire Sen de artık çıkarsın… Kapı kapandı, Gözlerim kapandı. Beni bu hale getiren, Düştüğüm bir kapandı…. Yıldızlar geldi aklıma, Yıldızlar doluştu kafama… Yüreğimin yıldızlarından Seyit Çobanyıldız… “Nasılsın reis? Bir emrin var mı reis ?” derdi. Eli dolu, hoş gelirdi, Sonra sevgi dolu boş giderdi… Beni çok sormuş Bahadırlı beyi Hasan Hüseyin Yılmaz. Demiş “bu işler Nafi’siz olmaz. Umarım orada uzun kalmaz” Bol esenlikler yollamış Suat Karaman, Hanım demiş “çok konuşamıyor, çok araman” Üçüncü çayları içiyoruz gözlerim kapalı, Filiz Özçelik, Zekayi Durak, Samimi yoldaşım Samim İğde… İğde ağacının dibinde, Samimi bir ortam da, Çay da demini almış tam da… Kapı açıldı, Benim de gözlerim açıldı. Etrafa bir neşe saçıldı. “iyi günler. Ben Fizik Tedavi için geldim” İyi günler. Hoş geldin. "Seni bugün ayağa kaldıracağız." “Kalk ayağa Oğuz beyi “ demişti İsmail Uçakcı. Kalkacağım dedim kısık sesle.. Bana yetecek kadar nefesle… “Anlamadım” Boş ver. Yekin dedim kendime, kalk dedim kendime. “Ayaklarını yere sıkı bas “ dedi Fizik tedavici, Sıkı bastım. “Dengen yerinde, çok iyi. Ne de olsa Fizikçisin “ dedi… Sonra “ yürü “ dedi. “Beş adım olsun. Başın dik olsun” Çok şükür başımız dik yaşadık dedim. Güldü… Yürüdüm… İlk adımda okul bahçe kapısından içeri, Hep ileri Asla dönmem geri. İkinci adımda bina kapısından girdim. Üçüncü adımda basamakları çıktım bir bir. Dördüncü adımda, önlüğümü giydim, kitaplarımı aldım. Beşinci adımda sınıfıma daldım. "Geri dön" dedi Fizik tedevici Dönmem geri. "Önünde duvar var" duvar, duvar, Hayatta hep yoluma örülen duvarlar. Onlar burada da mı varlar. "Yavaşça Beş adım daha atacaksın, Yoruldun, sonra gelip yatacaksın" Yorulmak... Yatmak... Yürüdüm yavaşça, ilk adımda tüzükler yazdım, adam topladım, dernekler kurdum. İkinci adımda, birlikler kurdum. Üçüncü adımda dedim ki, bana emanet bu yurdum. Dördüncü adımda, kendimi dağlara vurdum. Nefesim kesildi, sesim kısıldı, On’uncu ve sonuncu adımda, anladım ki yorgun kurdum... Sonunda durdum!.. “bu kadar yeter “ Kendimi yatağa attım, Sırtımın üstüne yattım. Öyle kala kaldım. Canım sıkıldı tekrar daldım… Bir ses! "Çay içer misin ? " Gözlerimi açtım hanım, Dedim Ver içeyim canım… Canıma can katan, Hiç düşünmeden kendisini salgın hastanesine atan, Korkusuz Zeynep, Fedakarlık ediyorsun hep. Dedim ver, Demli olmasın, biraz açık Dördüncü çayımı içiyorum gözlerim açık, Dışarı baktım hava açık, Artık okullar da açık, Dedim kendime, çabala çabuk çık… Yoldaşların yolunu bekliyorlar. Meslektaşların, Hastane kapısına gelen öğrencilerin bekliyorlar. Günü güne ekliyorlar. Beşinci çayı içeceksin gözlerin açık. Yaratan bir fırsat, bir yol daha verdi, Yolun yine açık… NAFİ ÇAĞLAR 24 Eylül 2021 Cuma 20.24 Yeşilköy/Bakırköy/İstanbul * Okul ; Sefaköy Anadolu Lisesi |