MONOLOĞ
Oldu mu be şair;
"Yaş otuz beş" yolun yarısı’ysa, Bende yaş altmış beş! Ne yani; Dante gibi ortasında değil de -Ömrümün sonunda-mıyım şimdi? Senin o dediğin Delikanlılık çağında ki cevher El sallayıp duruyor bak Kararmaması için İnsan üstü direndiğim Sol memenin altında ki o cevher den Yani Yüreğimde ki o puslu aynada! Bilirim, Ölüm; En varoş, en yoksul Hemi de en varsıl, Veya naylondan Tenekeden Barakadan Ya da en gösterişlisinden Bir Şatodan saraydan Malikâneden Konakdan Yalıdan Yani Mülkiyet edinme Ve erk hırsıyla Yaşamı da çoğalacakmış gibi Kendini en ölümsüz sanma Aptallığına paralel bir anın dan, mekanından Ya da ya da, Zemheri bir mevsimin La mekân çaresizliğinde Çıplak gökyüzünü seyretme zorunluluğun da 《Yeter ulan artık; BIKTIM YAŞAMAKTAN!》 Komutunu Beynine çivilediğin an’ın dan Bir bilinmeze, Bir başka boyuta geçtiğin Kendi içinde ki Bir arka kapıdır! Milyonlarca embriyo arasından sıyrılıp Yaşama merhaba diyebilmeş sen eğer, Er veya geç Geldiğin gibi de gidersin işte! 《Ben bu kapıdan geçmem!》 Deme lüksün yoktur ki! Ha otuz beş Ha yüz otuz beş Ne fark eder ki; İnsanca ve mutlu yaşayamamışsan eğer! 《Senin iraden’in ve planlarının, Hayatın planları, Olumlu ve olumsuz Raslantısal kesişmeleri karşısında Hükmü yoktur ki!》 Dersen bana, Ben de sana derim ki; Zaman soyut bir kavram sa Ki öyledir! Öyleyse, Zûlüm ve ölüm Hırs ve kibir de; Vicdan Sevgi Merhamet karşısında HÜKÜMSÜZDÜR!! 04:EKİM:2021 Ahmet Karbeş |
Yüreğine emeğine sağlık
________________________________Selamlar