Ne kadar da sürgünüm!
Başı boş, aklı tıklım tıklım dolaşıyorum sokaklarda.
İlk köşeden dönmek, İlk yol ayrımından sapmak istiyorum Ama dinlemiyor adımlarım; Ruhuma hesap sorarcasına. Dolmuşa biniyorum, Tam inecekken hiçbir yerin müsait olmadığını hissediyor Ve inemiyorum. Şehri turluyorum; Şehir bitiyor, İçimdeki tükenmişlik tükenmiyor. Acaba diyorum Acaba Yeni bir şehre mi taşınsam, Sonra vazgeçiyorum Bu hüznü, bu kırgınlığı hangi şehre sığdırabilirim ki diyorum. Gözlerimi dolduran bulutlu anıları Hangi şehir güneşlendirebilir ki? Ben ağlayınca hangi şehir bulutlarını boşaltır, Ben gülünce hangisinde gün ayar ki? Umudum acıyınca hangi şehir okşar, Bir ah çekince hangi şehrin dağları yankılanır ki? Gök en renkli kuşağını hangisinde takar, Ay en parlak ışığını hangisinde yakar ki? Bir kahve ikram etsem, 40 yılın hatrına hangisi ağırlar ki şiirlerimi? Bak görüyor musun; Ne kadar da sürgünüm!.. Ay_fer |