Sabah Tan Vaktinde
O gündü.
Bir rüya. Artık iyi ol. Artık iyi ol. Artık iyi ol. Birden o gün başladım. İnsanları kötü olup düzeltmek yerine İyi olup aynı şekilde yaşamaya. Bana bir laf söyleyenin İtina ile İncir fidanı dikmemişliğim olmamıştı. Sonra ona ve çevresine kötü bir şey olmasın diye uğraşırdım. Hayatın en önemli anları bile hep düzeltiyordum. İyi olunca bir daha incir fidanı incir ağacı mutasyonunu düşünmeme gerek kalmadı. Çocuk ezgileri de değildi. Daha çok insan benle tanıştı. Dedem bana hayatının en önemli ilkesi olacak demişti. Rahmetli ülkede sevmeyen yoktu. Aile de bir bana anlatıyordu. Arpayı ekmek 🍞 yapmayanı, Üzümü pekmez yapmayanı, Anasonu nişaşta yapıp kek yapmayanı, Tütünü buğdaya değişeni, At, eşeği ve domuzu besleyeni, Ey bey oğlu ne beylik ne de insanlık kalır, Olursun asfalt çocuğu. Sen cami yapmadıkça, Sen okul yapmadıkça, Sen sağlıklıyı hasta yaparsan Olur 4 metrelik kefen, Toprağın altında kemik yığını. Bizler İslam Ordusuyduk. Al sırtana 🥔 patates çuvalını asker ol. Bu Müslüman Aleminine. Biz İslam korumaktan başka görevimiz yok ki! Sen elin Kilise Papazına girdik deyenlerden olma. Unutma bu soğan, sarımsak franklı kiliselere el ayak olmaktan iyidir. Biz Kızık Obasıyız dedi. 3 dakika ağladım. Saçlarım omuzlarıma kadar uzun, Keçi sakalım var. Saçlar onlarda, sakalla da o da dedi. Peki ya sen namazı kaçırdın. Dedem abdest alırken, Babannem var git evine biri seviyordur. Tamam da ben de namaz kılayım dedim. Dur dedi eğer kılarsan Bu aileyi kim koruyacak. Bekle dedi. O gün 17 Ağustos 1999’da deprem oldu. O rüya Kabe idi. Tek sorun acılardı. -Kimse yok mu? Diyen benim akrabalarım deprem de Can verdi. |