-Kem gözler…hastanın ilacı moralse eğer o bende neden ki hiç yok neden içime balyoz bir yumruk gibi o nankörün ters ve türs hareketleri girişte de çıkıyor yoksa aslı bozuk bir fıtrata mı denk geldim neden ki benim düşündüğüme o hiç uymuyor onun uygunsuz örf adet ile mimik ve hareketleri üstüme bulaşıp da duruyor her yanı kapkara olan bir tencere misali oysaki ben gönül demimde hiçbir usulsüzlük barındırmam ki insan öz değerini kendin hırsına ve ihtirasına feda etmesi ne denli doğrudur ki kişi huzuru bulmak için güvene odaklı olmalıdır bende ise hep şüpheler zihnimde cirit atıyor kem gözleri bir ok gibi bedeni ise her yöne gizemli iblisten türemiş gibidir o işe yaramaz onda ikisi sisli sekizi kapkara bir karanlık gizli insanın içi dışı bir değilse eğer ki öyle nasıl ve neresinde gerçekler aranır ki hele ki ar ve hayanın tek bir zerresi yok ise bu bahtsız gönlümü külhan yetimi gibi yalnız hissediyorum bu aralar dönüp de duruyorum içimin de ta içinde koca bir takdiri hak etmiyor da değil yani onca iblisi oyunları ile Oscar’ı bile alır durup duraksadığı da yok ki bin bir cürmü bulaşıp da duruyor alnımın ortasına üzülüşte de büzülüyorum avuç içi bir kağıt gibi gizeminin içindekiler uykularımı kaçırıyor ve ruhumun aynası kararıyor zindan mahkumu gibiydim o karanlık yüreğinde vicdan yoksulu kadir kıymeti nasıl bilsin ki hırs dalgaları ile kumsallarımı aşındırdıkça hissede biliyordum içinden bana kıs kıs güldüğünü bir soğuk gönülde ben aşkın ateşini ararken kendi ateşimle kavruldum kahpeliğin ne ve nasıl olduğunu bilmediğimden ikinci baharımı yaşamak isterken kışının ayazında dondum son cürmünde de onu bir çırpıda da gönül evimden söküp de atıverdim geldiği çirkefine çok uzun zaman oldu göz göze gelemediğimiz nefretimin palaskası çok mu çokta kötü sıkıyor belimi tüm hevesim ve umutlarım bir anda da yok oldu da gitti tek gerçek ise benim yalnızca bir kurban olarak seçilmiş olduğum çam ve toprak kokulu yerlerde aradım hakkımı gök yüzüne doğru uzanan ellerimle elbet bir gün ben ölüp de gideceğim tüm vebalimi de onun o kirli boynuna bırakarak işlediği ve işeyeceği tüm abes cürümlerini tek tek sayacağım gök yüzünden ve kıvrım kıvrım kıvranışlarını elbette ki gözümün ucuna takılacaksın insanlık adına da üzülerek seyredeceğim ben ecelle kefen kuşanmışken oysaki sen bin bir pişmanlık içinde cürümlerini kuşanacaksın… AZAP...(Kadri Atmaca) 22.09.2021 |
Yüreğine kalemine sağlık