KÂHTA GÜNEŞİSana doğar en güzel nazlı Güneş, Kâhta’m niye hala karanlıktasın, Bahara erdi nice ilçe, Bereket fışkırır bağ bahçe, Sen hala Aralık’tasın... Sana yağar en güzel yağmur, Ekine ağaca can veren verimli topraksın, Neden insanların mevsimlik işçi, Yaban ellere götürür pazarlar elçi, Ayazın savurduğu gazel yapraksın… Sana akar güzelim Kâhta Çayı Fırat suyu, Masmavi şipşirin baraj gölüsün, Suya hasret hala cennet gibi ovan, Çamurlu suyla zehirlenir yuvan, Bu çağda yaşayan ölüsün… Sana övgü dizer tarih sayfaları, Nemrut Dağınla kültürsün sanatsın, Emeğin bilincin alın terisin, Bu gün neden dünden çok gerisin, Yüreği yaralı boynu bükük kırık kanatsın… Sana nasıl çöktü kara bulutlar, Yaşayan sevdamızsın cansın somutsun, Hangi madrabazlar kirletti havanı, Hangi cambazlar sattı inletti davanı, Genç kızlara yiğit gençlere hala umutsun… Sana aşkımı gör bahtı karartılmışım, Neden uyanılmaz kör uykulara daldın, Öyle sevdim ki seni cansın candan içeri, Aç gözünü artık gör lokmandaki biçeri, Binlerce evladını gurbet ellere saldın… |