GÖKÇEBAYIR KÖYÜNDE BİR KIZ SEVDİM
Tam da dut mevsimiydi ona rastladığımda
Üstelik İki çeşit dut veren aynı ağaç altında Çok güzel okumuştu sabah ezanını yine Köydeki güzel sesli sevilen o genç hoca Bahçe duvarına dayamıştı sırtını cami duvarı da Bir gün önce gitmiştim tanışmaya Elimde gülsuyu kolonyasıyla Bir kaç parça çamaşır yıkayıp asmıştım isli tandırın üstüne bağladığım iplere Bahçeyi sulamış dutun altına attığım masaya Getirmiştim demli çayımı ve birkaç da kahvaltılık Karşılıklı iki sandalye koydum kızımla bana Az sonra uyanıp bir şeyler atıştırıp Gidecekti Adada ki tezgahının başına Çayımın ikinci yudumunda kalbim durmuştu sanki Kızımın oturması gereken iskemlede Bambaşka bir genç kız oturuyordu karşımda Yaprak yeşili gözlerini dakikalarca ayırmadı gözlerimden Bin bir anlam taşıyan bu bakışlara vuruldum delicesine ben Gelmesini istedim benimle Gelmedi gelemedi Ailesi arkadaşları ve doğup büyüdüğü köyünden Ayrılabilmesi olası değildi.... |