SEN VE BEN
Ey can...
Çanlar çalıyor bir secdenin dualarında Minarelerden haçlar şavkıyor Artık sözler yetim Hilale kurşun sıkıyor kahpeler Ayrılıklar masum sabahlara uyanmıyor Ey can... Kızıl sabahlara uzak kaldı yeminler Kar yağacak, fırtına ve boran estirecek zaman Belkide lodosla savrulacak bedenler Herbiri başka karanlıklara gömülecek Şafaklar kör Şafaklar sağır şimdi Kara sancak çıkmalı göğsünden Ey can... Ben bilmezdim yetimlerin türküsünü Ucu yanık mektupların yürekte kor oluşunu Göz yaşının dondurucu soğunu Ayrılıkların misliyle insanı yakınlaştırdığını. Ey can... Her kışın ardı bahar Her fırtınanın sonu bir dinginliktir Sen destan yaz zaferlere Ben kırmızı karanfiller toplarım Elbet yırtılır karanlıklar Güneş tüm kızıllığıyla Yeni bir şafakda Elbet yeniden doğar. NOGAYTÜRK |