O GECE BÖYLE GEÇTİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Birinci dünya harbi sonrası; bir İslam Âlim’inin savaşı ve sonuçlarını değerlendirdiği bir garip hikâyeden...
Güzel insan, büyük âlim; İbn-i Mirza’nın, nâm-ı diğer; Bedîüzzaman’ın hakikatli bir rüyasından…
Dünyanın hâdisatı muztarip kılmış idi Karanlığın içinde arıyordu O bir nur Manen bir rüya olan yakaza da görmedi Sadık bir rüya ile buluverdi bir huzur Bir dâvet çıka geldi muhteşem bir meclisten Bir Cuma gecesinde girdi nevm âlemine Sorular yönelttiler kurtulmak için sisten Derman aranıyordu müminler elemine Aldı onlardan soru verdi onlara cevap “Sorun cevap vereyim” diyen, gül eda ile Hakikati söyledi, dağıldı ufukta hâb Bu asrı kucaklayan ipeksi nida ile Müslüman orduları mağlup olmuştu, neden? Galip gelinseydi ki; ne olurdu sonucu Geçmişe, geleceğe bir ışık tuttu birden Bir ucu musibet ya zaferdi diğer ucu O musibet ki elbet tâcil etti birliği Kardeşliği çağırıp yenilmeliydi düşman Harikalar asrıydı; bulmalıydık dirliği Bir diriliş olur ki; olunmaz bundan pişman Meclis ki açmasını istedi girizgâhı O da selis üslupla izah etti onlara Göründü kıyâmetin belki de ilk sabahı Cumhurun yanlışları yürü dedi hanlara Düşmanın elinde ki istibdat akışına Kapılma ihtimali büyüktü işin sonu O da zıt idi elbet İslam’ın bakışına O günler ve bugünler budur önemli konu Medeniyet; insanlık, demektir ki her zaman İnsanlık, insanlığın peşinde çok yoruldu Dünyanın her yanını kaplamış bir kör duman Hamdolsun bugünlerde sular akıp duruldu Kör dumanın içinde insanlık çok perişan Kuvvete dayananlar saldırı içindeler Az menfaat uğruna zahmet ki olur mu şan? Hayat düsturu cidal; hep kavga göçündeler Irkçılık bağlayıcı olur mu toplumları Olamadı, olamaz gözünü aç ey kardeş! Yutturma ne de kendin yutmayasın kumları Doğmalıdır herkesin üstüne sonsuz güneş Şu batı insanlığı sâde dünya peşinde Kim kalmış ki dünyada bizler durup kalalım İnsanlığı yok etmek var onun güreşinde Kelbiyete, gel son ver; melekliğe dalalım Meleklik nasıl olur gel doğruca bakalım Bir medeniyet ki; insanlığa yakışan Ondadır tüm güzellik gel o yöne akalım Ondadır tüm güzellik, ondadır gülce bir şan Hazır medeniyetin açılımında çâre Bekleme şu dâvete katıl ki kurtulasın Müsbet esasları var; her biri bir mehpâre İnsana yakışanı; insanlığıdır hasın Dayanağı haktır ki; işi adalet, denklik Hedefinde fazilet; muhabbeti getirir Din, vatan ve sınıf ki bunlar çantada keklik Onların şakıması tüm kavgayı bitirir Hayatta düsturu ki; kavga değil, teâvün O da birliği sağlar kopmayan bir bağ ile Heva yerine hüda; ruhen yükseliş ve ün Ayrılık olmaz onda; birdir ova, dağ ile Meclis kalktı ayağa alkışladı bu sözü Dediler istikbalde bu seda yükselecek Ümitvar olunuz ki; hakka çevirin özü Olacak inkılapla tüm insanlık gülecek Musibet; cinayetin neticesi sonucu Gelecek mükâfatın bir mukaddemesidir Umumu musibetin nere dayanır ucu Hazırda kazancımız, mükâfatımız nedir? Namaz, oruç ve zekât da ihmalimiz oldu ki Rabbimiz tam beş sene koşturdu cephelerde Tutulmayan oruçlar hep hesaba doldu ki Keffareten tutturdu oruçları her yerde Ceza amel cinsinden olurmuş, açık kural Kırkta bir istenendi her yıl istenen zekât Cimrilik edince biz kırıldı en güzel dal Böylece kopuverdi sağlamca duran gür hat Günahkâr bir milletten beşte bir nispetinde Dört milyonu çıkardı yüksek bir dereceye Gazilik, şehadetlik kaldı da sepetinde Ancak bu yakışırdı hatalı bir geceye Âmirler hata ile atmışsa felâkete? Yetmez ki mükâfata; âmirin hasenatı Gayb hazinesi ki gark edecek nimete Rabbimizin konuşur eşsiz olan sanatı O muhteşem meclis ki; istihsan etti sözü Uyandı, uyandırdı uyuyan bir milleti O gece böyle geçti işin kısaca özü Rabbim almasın bizden şu ebedi nimeti CEYHUNİ dua eder; geçmiş tüm erenlere Rabbimiz cem eyleye cennetinde bizleri Tarih ibrettir elbet gözleri görenlere Gel takip et bu izi silinmesin izleri 02.09.2021 CEYHUNİ (Mustafa AVCU) |