Bunalıml ‘’ben / balkonda rakı / yarım ay. iki kişilik kalabalık etmiyor..’’ II Sen beni alıp Çocuk parklarına götürmelisin - sevecen bir baba gibi, özlediğin -. Bana bir kadeh rakı verip, salıncaklara bindirmelisin. Belki de yüzümde okuyup bu mutluluğu, bir daha bulamaz nasıl olsa deyip, beni o çocuk parkında bırakıp gitmelisin.. III Anlarsınız birazdan, sarhoşum bu akşam. - biraz Nazım okudum, ondan - biraz da bir şeyler kaldığından, muhabbet - i sevdadan.. IV Zor durumdayım, kendime bir mezar kazmak durumundayım. (denizleri, Küçük İskender gibi; ‘’gel pisi, pisi ‘’ diye çağırmaktansa..) . Ya da, iç kanamalarıma dostlar basmak zorundayım.. V Ben kirli çarşaflarda öldürülen şekillenmemiş bir sperma değilim, iğfalden doğma, orospu artığı gece.. Direnmesini bilirim.. VI Ben manyağım. Ben deliyim. Tüm sıkıntılara bir iskele, ve yüzünde denizler taşıyan biriyim. VII Ayrı balkonlarda içilen rakılar, eğer: Rayından çıkan ve bir midye tarlasına gömülen tren, zıpkını yemiş bir balığın bunalımına - ucuz turlarla - yeni konuklar götüren ve şiirlerime tarifesiz bir vapur gibi giren.. Saçmalıklarsa, Artık yeter demeliyiz ve bir daha içmemeliyiz... VIII Resmini çekiyorum gecenin, flaş patlamıyor. Şans işte.. Bu benim hayatım ve korkusu, korkular ki dinmez, hayat ki içinde bir tek kibrit olan, bir kibrit kutusu; o da yanar mı, yanmaz mı? Bilinmez.. IX Ben, yazmaya yeminliyim, çocuk.. Üstüme gelme. Bunları şiir zannedip de sevinme.. X (mutfakta bulaşık yıkıyor, karım. senin ancak bulaşık yıkarken huzur bulan, ve şiir yazmayı hayalcilik olarak yorumlayan ruhunu kutsarım..) XI Bitti bulaşık, söndü mutfakta ışık, ve balkonda yazılan şiir.. Şiirler ki zehirlerin en ürktüğü şeylerdir.. XII (bir başka ışıkta devam) Ve bundan sonraki şiirler ve bundan sonraki geceler ve ne varsa yaşamak adına ve - özellikle - benim adıma yaşanmamışların tadına bir çağrı ve mermi uçlarındaki ölümlerin habercisi.. Ölümden öte şiirler var mı? Sevgi - anasız babasız bir yetimse - yeni sevgiler doğar mı? XIII Şimdi intihar, - ve tüm sevgilere noterden vekalet, ya da dostlara ihanet - zamanıdır. Ki yeniden doğuşları andırır. (Perde iner, ışıklar, bu kez, benim tarafımdan kapatılır.) XIV (Özet) Zokayı midesine kadar yutmuş yarım bir izmarit, kendisini ikiye bölen lüfere; hayatın tadını anlatmaktadır.. |