Bu sürgün
Bu sürgün
deliydi fırtına öyle bir koptu ki aldı götürdü seli ondan terk ettim bu diyarı bu eli kimse bana deli demedi bendim deli koptum kendimden sürgünüm kendi yüreğimde bu gurbete sebep sen değilsin kesmem kimseye suç günah ben kendime kestim hesabı ne feleğe ne kadere ay vurdu yüzüme yıldızlar kurşun gibi yağdı üstüme gece bütün karanlığını serdi önüme bir mevsim dönümüydü Eylül’ün kelepçe taktılar koluma gün kaçtı benden güneş hiç bu kadar soğumamıştı umut can acısı değildi gönül sancısı ardımda açık kalan gözler dillenmemiş bebek öyle vuruldum can damarı neresi hiç bilemedim bütün damalarım kesildi kansız bir parça gökyüzü aradım seviştiğim mavide ne dargınım ne küskün hele de pişman hiç değilim ben günlümden esenle savruldum zamanın puştluğunda sevgili... Ahmet Coşkun |