4 Manzara 4 Mana....
4 MANZARA 4 MANA.
Kasımpaşa 1870ler, İnkılâp olmaya değin, Şimdilik başlar Fesli, Fırtına öncesi sessizlik, Resim gibi hayat siyah beyaz, Kim bilir şimdi hangi Âlemdeler, Ey züppeler beğenmediğiniz Bunlar işte sizin Dedeleriniz, Mülteci veya yabancı değilseniz, Evvel zaman İstanbul kentinde , Raylardan Zaman gibi akardı, Tren denirdi,inekleri delirtirdi, Sirkeci halkalı arası gelip giderdi, Görünce resmini dertlendim, Çocukluğumun hasreti özlemi, Şimdiler de yolculuk bir başka , Ben gibi sureti ve huyu değişmiş, Sarayburnu’ndayım demli çay keyfi’ndeyim, Deniz kokusunu ciğerime dolduruyorum, Bir başka düşüncelere alemlere dalıyorum, Su altı dalgıçların derinlere daldığı gibiyim, Ey İstanbul ne oldu sana diye azaplanıyorum, Minareleri öylesin de dik duruyorlar ki, Kendi halimden baktıkça utanıyorum, Havası öyle kuvvetli ve sert esiyor ki, Rüzgârından yüzüme şamar yiyorum, Gemisinde yolculuk çay simit keyfi, Bir başka deryaydı, güzeldi değilmi? Rıhtımında ekmek arası balık yemesi, Eminönüne gelipte tatmayan kaldı mı ki, Dört manzara Dört mana, Gördüm üzüldüm yan yana, Erkek adam hiç ağlamaz ya, Bende çılgınlar gibi yazıyorum, Resimler eskilerden Nostalji, Kimler kaldıki çoğu Rahmetli, İstanbul ise bir başka güzeldi, Belki de bizler daha gençtik, Öyle görmüş ve öyle sevmiştik, Şimdi kalabalık, adımlar sayımlık, Kalmadı değil mi dostlar Adamlık, Beş kuruşa satılan tahta kürdanlık, Çaydanlık fiyatına tam dolandırıcılık, Olmaz değil mi böyle hainlik, Nereden geldiyse böyle insanlık, Edep bilmez saygı bilmez, Kelam etmez selam vermez, Göç edildi, gecekondu denildi, Talanı kendine haram bilmedi, Arabesk dinlendi, eşitlik denildi, İstanbul sanki bakirdi, misali tecavüz edildi, Eski Manzaraları görünce öfkelendim, Biraz durdum sakinleştim demlendim, Neden mi? Burada doğdum büyüdüm, Dedim bakiyemi koyunca önüme, Sanırım ben çok keriz’lendim, Öyle ya dün daha yeni gelenler, Bugün İstanbul’umu ele geçirmişler, Birde bizlere kabadaydık yaparlar, Dağdan gelmişler adam sayılmışlar, Havalar cakalar sanki mafya babasılar, Neyse dostlarım benden bu kadar, Artık ömrümün son Baharı’ndayım, Bir gün gelir bende nostalji olacağım Tufandan kalmışsa benden bir hoş seda, Bağışlanmış Affedilmişsem eğer, Yattığım yerde çok mutlu kalacağım. |
Var ol ustam.
Kaleminiz susmasın.