Hancı ve Usta.
Ey Hancı bir bak hele,
Yedik içtik semirdik, Odadaki döşeklerin üzerinde, Uyuduk bir güzel de esneye esneye, Çıkar hesabımızı da ödeyelim, Bilelim burada ne kadar kaldık, Varsa Kırdığımız çanaklar İşlediğimiz hasarlar, helalleşelim seninle, Hazırla bineğimi Hancı, Vakit tamam gideyim artık, Nereye gideceğimi bile bilemeden, Bineğim bilirse o götürür artık, Bu nasıl binek hancı, Tahtadan ayaksız havasız, Üstünde ise bir kapak, Bu nasıl araç buna nasıl tuzak, Tabutuma Kapak ile kapatmasınlar, Son bir kez de olsun, Toprağa girmeden, Gök’lerimi seyredeyim, Güneşimi göreyim. Secdeler yarına bırakıldı, Habersiz ansızın yakalandı, Yolculuk dörtnala sanıldı, Tahtadan tabutuna yatırıldı. ........................................................ Sen Ne Dersin Usta... Ne dersin Usta... Akraba-i taallûkat, Sekerat-I Mevt vefat, Ölüm bu gel de anlat, Habersiz zamanı belirsiz, Malsız mülksüz nakitsiz, Bir bir gidiyorlar be Usta, Mezar kazıldı toprak atıldı, Acısı düştüğü yeri yaktı, Ölüm bize de gelir’i hatırlattı, Gözyaşları ölüm ibretine aktı, Biz ne kadar hazırız ölüme be Usta, Öksüz yetim çocuklar, Mahzun yanık eşler, Analar babalar dostlar, Bize bıraktılar gittiler be Usta, Onları saldık mezara, Bizler kaldık baş başa, Yekûn Miras kaldıysa, Ne de çabuk unuttuk, Rahmetliyi be Usta, Ey ehli kubur, Selam size, Bakın Mezarınızın başındayım, Geldim işte yanınızdayım, Ama ben hala hayattayım, Sizler şimdi kabirdesiniz, Ölümü de bir güzelce tattınız, Can vermek kolayımıdır be Usta? Ey yerin altı sakinleri, Sessizlik orucumu tuttunuz, Dün şen şakrak oynardınız, Sanki zincirlerle tutsak’sınız, Hiç konuşmazlarımı bunlar be Usta, Tırstım ve gerildim birden Bir cevap geleydi yeterdi sizden,, Halimiz ne olacak ki acep şimdi, Ya teselli olacak bana yada ızdırap, Velakin bilmemek daha büyük azap, İbret alayım diyorum,eve gelip unutunca, Dünya işlerine dalınca beceremiyorum, Peki Sen ne diyorsun bu işe be Usta.. Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 6.7.2021 |
Ne güzel bir hicivdi