Yaşanmış Kıssalar.Biri ona,
1-Çocukluğumda Bayram......
Mazide kaldı Hatırlarda, Hiç yeni elbisem olmadı, Ayakkabı mı o da alınmadı, Teyze oğullarından geliyordu, Onlarda bana yetiyordu, Harçıkları şekerleri kaptık mı, Çatapat almaya koşardık, Mantarlı tabancaları patlatırdık, Sokaklarda misket oynardık, Toprağa demir paraları saplardık, Kazandık mı havalara uçardık, Bayramlarda hep Gül-hane parkında, Kukla İbiş vardı onu oynatan, Aslanları kaplanları maymunları, Seyrederdik neşe ile Gül-hanede, Bazende piknik yapılırdı bahçesinde, Vatan caddesinde lunaparka gitmesi,, Biletli idi o zamanlar parka girmesi, Dönme dolaba binmesi en şahanesi, Çarpışan arabalara sıra beklemesi, Issızlaşınca istanbul sokakları, Bayram için köyüne gidilmesi, Yazlıkçıları da fırsat bulması, Sokaklar bize kalmıştı, Arkadaşlarım hepsi efendiydi terbiyeli, Bisikletim vardı çocukluğumda, Aksaray sokakların’da turlardım, Bayramları bir başka hava atardım, Görseydiniz nasıl mutlu kalırdım, Dayanamazdık oruçgazi okuluna dalardık, Bahçesinde maçlar yapardık, Terleyince yorulunca hop bakkala, Gozoz’uda bir serinletirdi yaz sıcağında, Bayram akşamları’da bir başka , Tüm alile siyah beyaz t v başında, Tek kanal devlet yayını vardı o zamanlar, Sonunda ise Anıtkabir İstiklal marşı, Okunuyor, ve Kapanış yazıyor. Cümbür cemaat sanki talimat, Her kes yatağa yorgana sarılıyor. ...................................................................... 2-Annem Saf.Babam. ? Ne yapsın garibim, Aklı kıt yaratıldıysa, Elbet Rabbimin de, Bir Hükmü varmış, Sebebiyet Alemini ne sandın, İmtihan ki imtihan, Sahip çıkarsan kazandın, Aldırmazsan odun çırası gibi yandın, Babasının vasiyeti varmış, Kardeşlerine emanet bırakmış, Bu evin gülüdür Melahat İyi bakasınız kimseye de vermeyesiniz, demiş, Demek ki Dedem Annemi çok sevmiş, Gel zaman git yaman, Kardeşler yuva kurmuşlar, Aman ki aman, Külfet mi ? zapt etmek mi ?kader mi ? Bir adam bulmuşlar hoca sanmışlar, Melahat’a sahip bu çıkar diye ona salmışlar, Hoca denilen adam ise benim babam, Çocukken bana bir gün dertlenmişti, Kandırdılar beni annende çok safmış dedi, İyide benim babam madem durumu kabul ettin, Sonun kadar da sabır etseydin, Deseydin bu bana Rabbimin emanetidir, Ama sen neler ettin neler, Seni Rabbime havele ettim, Annem saf babam tam avanak , Ben ise yaralı dertli ne olacak iyimi,? Her ikisi de rahmetli oldu ya şimdi, Yaşananlar kader miydi çile miydi,? Bir çok sır’riyet eziyet vasiyet felaket, Ve üç öksüz yetim evlat, nedir vaziyet,? Elbet hesap kurulur her şey yüzlere okunur, Garip ANAM dünyan kahır oldu, Allah’ın izni ile CENNET mekanın, ’HAK’ olunur, Babamın akıbetini bilemem, Rab’bimin hükmüne bir şey diyemem, Dua ederim secdelerim de, Rab’bim Annemi de Babamı da Affet diye, İşte sınavını bilmeli insan, Hakkı ne ise de vermeli, Bu arada kalanlara ’Selam’ Ölmüşlerimize de Rahmet’ler dilenmeli, Kimdir senin Manevi Anan, Diye sorsalar, Kuzenim Nilgün ablam, Hem de benim dert Babam, Derim onu Allah’a emanet Ederim......... Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 4.7.2021 ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, 3-Kısmetsiz Necibe.... Facebook soruyor bana, Ne düşünüyorsun Abdulhamit,? Kamera varda görüyor sanki, Kalbimi yarmış da biliyor inan ki, Bak anlatayım sana madem ki sordun bana ! Onu düşündükçe boğuluyorum, Neden böyle oldu ki diye kızıyorum, Ama kimdir asıl sorumlusu bilmiyorum ? Kendime düşen pay için kendime ağlıyorum, Felek mi ? kader mi ? Çember dönmüş bir kere, Alnına yazıldığını yaşıyor, Benim kız kardeşim Necibe, Ne Babadan ne Anadan, Ne abiden ne de akrabadan, Ne eşten yüzü güldü, Kısmetsiz mi doğdu ? Yoksa sonradan mı,Olanlar oldu !, Anası gibi biraz aklı kıt, İstismar edildi Hak’kı yenildi, Dört çocuk dünyaya getirdi, İkisi zeka özürlü. Biri evlatlık verildi, Biri Zekalı adı ise Necla, Dayısının bir tanesi, Oda esirgeme kurumunda yetişti, Eşi bakamadı Necibey’e sahip çıkmadı, Son durağı ise bakım evine gönderildi, Çocuklar ise Devletin himayesinde, Giderim ara sıra yanına uğrarım ona, Rabb’im bana ne kadar yaşam verirse, ! Bana bir ağbi deyişi var ki görseniz ! Heyecanla içten kopuyor bir şeyler, Sanki yanık yanık kendi şarkısını söylüyor, Geçenlerde kızımı neclamı özledim dedi, Ağlayacaktı ki durdurdum teselli ettim, Yemin ederim ! ağlasaydı kalbim dayanamazdı, Necibe İstanbul da Necla Samsun da Sonra görüştürdüm telefonla da olsa kızı Necla’yla , Belki dünyayı verseydiniz bu kadar mutlu olamazdı ya, Sabret dedim, Kız kardeşime alırım onu da getiririm yanına, Yengen de müsait olursa birlikte kalırsınız, Bizim evde kızın ile özlem acısını çıkarsınız, Hele kurban geçsin bir kere söz sana be necibe ! Allah bana ömür yazdıysa zayıf kalbim de buna dayanırsa, Söz be Necibe söz işte. Allahı’m sen kalbimi külhünü bilensin, Ben sahip çıkamadım onlara, Ben kendimi Affetme’sem de Sen beni Kahretme’yesin, Sana sığınırım senden Affımı dilerim, Buraya da yazarım ki ibret olsun, Ben karalara bağladım, Nilgün ablam sen sakın ağlama, Kız kardeşim Necibe, Birde var ya Emin kardeşim ! Sizler benim yolculuk biletim, Ya ’Nar’a Varırım ya da kurtuluşa, ? Nereden bilebilirim ? Dua ederim niyaz ederim, Ahirde buluşalım saraylarda köşklerde, ALLAH’IM bizlere izin verirse....................... Bugünümüze şükrederim, Rabbım bize imkan verirse, Sonuna kadarda giderim. Yılmam bıkmam usanmam, Sakın sen üzülme, Nilgün ablam, Belki cennetim buradan olur, O zaman işte bende, Gülümseyerek HAK’ka giderim.. Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 4.7.2021 ............................................................... 4-Yetim............ Ne anamı ,ne de babamı,tanıdım, Ben yetiştirme yurdunun çocuğuyum, Şefkat ellerini Devletimden gördüm, Hocalarımızı ise birer anne birer baba belledim, Yetimiz öksüzüz bizler,daha küçücük yavrular, Yetimhane dört duvar,çatısından sular akar, Mahkum edilmiş gibi bizleri buraya bıraktılar, Çıkmamıza daha çok var,affımızı çabuk çıkarsınlar, Kışları üşümüyoruz yaz sıcağında terlemiyoruz, Ahşımız bolulu güzel yemek yapıyor ,seçmeden yiyoruz, Hocalarımızın elleri hep üstümüzde onları çok seviyoruz, Derslerimizi ve ödevlerimizi yapıyor,sınavlara hazırlanıyoruz Kafamda delicesine sorular,neden ! terk’edildim ki ben ? Gönlümde kederlicesine ıstıraplar,peki ama neden ben ? Geceleri uykumda sayıklıyormuşum ! anne baba diye, Arkadaşım duymuş kötü olmuş, oda ağlıyormuş derinden, Büyüklerim evvala ellerinizden öperim, Bize ne haldeyim diye sormayın sizleri üzerim, Bırakın bizi kendi halimize,adım Nejla mesajım var size, Şiir yazdım sizlere,işte tüm duyğularım haberlerim, Yolumuz düşmüş yetimhaneye, Kaderimiydi ? feleğimiydi ?onu bilmem bir kere, Bırakılmışım bebek yaşımda,bir başıma, şimdi sorarım size? Neydi benim günahım suçum ? yok ise günahım suçum ! Hadi söylesinize ! Ne yaptım ki ben bu haldeyim ? Hicranla yanmaktayız ,Muhtacız sevgiye şefkate Elimizi uzatıyoruz size ,haydi !alın yatırın göğsünüze, Defalarca saçlarımızı okşayın sevgiyle şefkatle, Sımsıkı’cana sarılın öyle ki sıcaklığınız işlesin tüm bedenimize, Yuvamız olsun bizimde,hasretimiz bitsin vuslat’ımız gerçekleşin, Annemiz olun babamız olun ,hadi gelin bir kere,uzak değiliz size... Not: Yetiştirme yurdunda büyüyen Yeğenim Necla’ya ...... ithafen Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 27.3.2021 ................................................................................ 5-Baba Evlat..... Dün bendim, Babama isyan eden, Bugün kendi evladım, Bana feryat figan., Deselerdi ! Yerin dibine kalkıyor, Kalmasın yolcu. Hemen gitmek isterdim, Birde Sorardım, Kaptana bizim Rahmetli olan, Babama da uğrar’mı? Oğlum M. Fatih’e ithaf, Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 5.6.2021 .............................................................. 6-Çocukluğum Şehremin’de Bir Goralı’cı Bir büfe vardı çocukluğumda, Şehremini lisesinin sokağında, Yorgancının tam yanında, Demirden 2,5 lira babam harçlık verir idi, Buradan Goralı birde akola içerdim, Üstüne de artar idi,Birde çok lezzetliydi, Ne günlerdi,kimler geldi kimler geçti, O zamanlar İstanbul bir başkaydı, Ya da biz başkalaş’tık ya , Belkide yaşlandık ihtiyarladık, Ama nasıl özlem duymazsın, Ah bir çocukluğuma dönsem diye, Sizlerde benim gibi yanmaz’mısınız. Birden anılarım canlandı ya, Babam hademeydi çapa ortaokulunda, Şehremini lisesi de koyun koyun’aydı, Ortadan berlin duvarı gibi ayırmışlardı, Burada okuyan talebeler bilirler, Okulun bahçesinde çeşmeli bir bina vardı, Orada hademeler kalırdı, Bizde oradaydık işte zaman tünelinde, Hiç unutmam 74 Kıbrıs Barış harekatı, Camlara renkli kağıtlar ile kaplanmıştı, Anlam verememiştim ama çok renkliydi, Meğersem ışık dışarıya sızmasın diyeymiş, Düşman saldırırsa uçaklarla aşağısını görme’sinmiş, Yazarken düştü yine anılarıma, Arkadaşlarımla kızıldereli olmuştuk, Arka mahallenin kovboy çetesi ile vuruşmuştuk, Sapan yapardık ellerimizle, Ağaçlardan dalı bulur lastik de bağlardık, Sapanla ata ata keskin nişancı da olmuştuk, Allah affetsin çok güvercin avlamıştık, Yokluk’muydu neydi bilmem de, Yazık değil’miydi güvercin de yenir’miydi ? Lisede kalan bir hademenin çocuğu, Oda benim yaşlarda boyu kısa, Yıllarca kaldılar orada babası halil ağa, Canım arkadaşım Murat Öztürk ya, Son seneler değin görüşürdük onunla, Bir nedenle oda küstü bana, Dağ dağa küsmüş misali, Elbet vardır bir sebebi, Geçenlerde düşümde gördüm onları, Babası anası yanımda iken o yoktu aramızda, Düşmana esir olmuşuz ölüm fermanımız okunmuş, Birden okulun kapısından girerken gördüm muradımı, Seslendim canım arkadaşıma avazım çıktığı kadar, Duyuramadım sesimi hızlıca girdi kapıdan, Ve kayboldu ortadan,düşümde de gelmedi ya yanıma, Belki ondan evvel hak tecelli eder de oda gelir mezarıma...... Çocukluk arkadaşım Murat Öztürk’e ithaf, Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 23.6.2021 ............................................................................... 7-Evlatlar için, Belki bir gün gelir gereklidir, Beden ceset olacağına yeğdir, Organ zati benim de değildir, Rabbimin bana emanetidir, Ciğerimi bilmem iş görür mü? Beş para ederse de gülerim, Sana emanet bu vesika evlat, Vesile olursa organ şifaya, Ya sana ya da bir başkasına, Dedim işte yine bana gelince, Hey heyler uçuşuyor gözlerimde, Tabutuma çivi çakmasınlar, Beni içine hiç koymasınlar, Tüm bedenimi de söküp alsınlar, Sembolik mezar tahtası yapsınlar, Üstüne de evlatları için bağışlamış kendini yazsınlar… Esin kaynağı evlatlarım ve hasta olan oğlum Turgut’a Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 22.6.202 .................................................................... 8-Ben ve Eşim............ Zihnim yorgun, Yüzüm solgun, Gözler bozuk, Sesler durgun, Kalbim isyan da, Tansiyonum tavan da, Gezmek tozmak da, Hastahane yolunda, Doktorumun reçetesi Eczane ! kuru yemişçi, İlaçlar ! sanki leblebi, Hatıralarım zengin, Annem’de babam’da, Kazlıçeşme mezarlığın da, Dostlarım ! hafıza kaybın da Çocuklar hava limanın da, Uçuşları leylek bacasına, Torunlar ! şeker tadının da, Yalnız değilim, Artık ! her şeyim ! İhmal etdiğim, Özen göstermediğim, İyi ki seni seçmişim,dediğim ! Gönülden değil ! Kalptende değil ! Gönlümde kalbimde, Benim değil ki senin Dediğim ! Benim canım eşim, Ve seni ! Ebediyen seveceğim.... Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 22.3.2021 ...................................................... 9-Gençlik ve Pişmanlık.......... Gençliğim de Alevler, İçinde Bedenim , Yerinde Duramaz, Çelik gibi Zindeydim , İdrakli ve Zeki idim, Hayatın Gerçeklerine ise, Basiretsiz Akılsız, Tecrübesiz, Sanki bir Heykeltıraşın, Yontulmamış Heykeliydim, İşte Ben Bunlara Pişmanım, Dostu Düşmanı, Doğruyu Yanlışı, Seçmekte Acemiydim, İdeallerim ve Hayallerim vardı, Sahi ne Oldu Onlar ! Mazimde kapkara, Yalan Kaldılar, İşte Ben Bunlara Pişmanım, Aşklarım sevdalarım, Tutkularım,Dostlarım, Ebediyete Göç Edenlerim, Eğlentilerim Boşa Vakitlerim, Beklentilerim Çaba ve Gayretlerim Neredeler Şimdi Hangi Alemdeler, İşte Ben Bunlara Pişmanım, Zaman mıydı ?düşmanım, Yok muydu ki Danışmanım, Yinede Hatıralarımla Yaşarım, Özlemine Hem Şaşarım, Hemde Gizlice Ağlarım, Gençliğimi insafsızca çaldım, Değerini Bilemeden Nefes Aldım, İşte Ben Bunlara Pişmanım, Hiç İyi Şeyler Yapmış mıydım? Ahire azık hazırlamış mıyım ? Kulluğumu yapabildinmi ? Şimdi Saçlarım beyazladı, Belim sarktı,Vakit Daraldı, Elbet Rabbime Olacak Varışım, İşte Ben Bunlara Pişmanım, Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 5.5.2021 ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, 10-Mirasım,vasiyetim Zayıfladı kalbim hastayım, Keder kapladı benliğimi,gecenin ortasındayım, Hakim saptadım kendimi,mahkeme salonundayım, Çağırtdım sanığı mübaşire,vicdan hesabındayım, Kapatdım gözlerimi,hayatım film şeridi,sinemasındayım, Saymaya kalktım günahlarımı,daha gençlik yaşındayım, Şahit tutmamalı ! Allahtan korkmalı,kendimden utanmalıyım, Ya hatalarım başarısızlıklarım,yarınımı düşünmeden yaşadıklarım, İmkan verilse ! dönülse geriye ! yanlışlarımı bir daha yaparmıyım ? Dönüşü yok biliyorum,cürümüm çok,müebbet hapis cezasındayım, Fütursüzçe işlediklerimin mahkumuyum, affım yok, yaşadıkça yatmaktayım, Velakin kalmadı zamanım, Yaşlandım ve uslandım artık, ömrümün son baharındayım, Selam okunmadan,musalla taşına konulmadan,vasiyet yazmalıyım, Mirasım bırakacak malım yok,arkamdan saydıracak çok, borç harmalındayım, Tabutumu kaldıracak ? beni mezara koyacak? evlatlarım var ,Sanmaktayım ! Bu yazdıklarım onlar için fazla anlamlı gelmeyecek ! ama ben Hakka varmaktayım, Mirasım !öğüdüm olsun evlatlarıma eşime,bu Dünya fani yapışmasınlar, Her gülü çiçek sanmasınlar,her dala konmasınlar,vasiyetim ! ise bana KIZMASINLAR……. Abdulhamit Erkaner Kayıt Tarihi : 24.3.2021 |
Ey göstermelik hayat ibret al hayattan RABBINE egil
Diyesim geldi
yazilmasi gerekenler yazilmis Kutlarim ustayi yürekten